Bir de enflasyona ezdirselerdi!

AKP’li politikacılar son günlerde ayrı bir sevinç yaşıyormuş. Sevinçlerinin nedeni seçmenin artık onlarla fotoğraf çekilmekten geri durmamasıymış. Anlıyoruz ki ekonomik yıkımdan ötürü çok fena kızgın olan AKP seçmeni yeniden partisine göz kırpıyormuş. İyi de hangi dağda kurt öldü!

AKP’nin karnesinde başta ekonomi, eğitim ve sağlık hizmetleri olmak üzere tam anlamıyla bir yıkım ve başarısızlık hâkim. İktidar, yüzü kızarmadan bu alanlarda konuşabilecek durumda değil. Konuşuyorlar, o ayrı!

İktidarın 22 yılın sonunda verebileceği yeni tek bir vaadi dahi yok. Vaat diye söyledikleri zaten kendi bozup ettikleri. Enflasyonu düşüreceklermiş! Bir enflasyon kaç kere düşürülür ki? Onu zaten 20 yıl önce yapmamış mıydınız?

Bakan Şimşek enflasyonu nasıl patakladıklarından bahsetmeyi çok seviyor. Ortada henüz pataklanan, yediği dayakla arkasına bakmadan kaçan öyle bir enflasyon da yok. An itibarıyla enflasyon yüzde 47! Ama diyelim ki öyle! İyi de enflasyon niye yükseldi? Tabii ki sizin politikalarınızda ötürü! Neydi? Faiz sebep, enflasyon sonuç!

Eyvallah herkes yanılabilir! Ama kaç kere? Üstelik faturayı ödeyen daima işçi sınıfı ve emekçi yoksul halk. Her yanılgıda fatura daha da ağırlaşıyor. Yanılan siz, faturayı ödeyen niye işçi-emekçi? Düşünün, bu bir de işçinin-emekçinin enflasyona ezdirilmemiş hali!

Lafa gelince büyük ülkeyiz! Ama her şeye ve herkese yeten bütçe işçiye, emekçiye gelince boş tenekeye dönüyor. İşçiye, emekçiye gelince Hazine birden boşalıyor. Milyarlara hükmeden patronlara sağlanan iltimas, kayırma, af, destek işçiye, emekçiye gelince tersine dönüyor. Patrona verilen işçiden, emekçiden niye esirgeniyor?

Maliyenin hayatında öngörüsü bir kez tutmamış ama işçiye, emekliye hedef enflasyon oranında zam yapacakmış! Madem öyle yeniden değerlenme oranı niye yüzde 44? Trafik cezasına, vergiye, her türlü kamusal hizmete yüzde 44 zam yap ama işçinin emekçinin ücreti söz konusu olunca hedef enflasyondan bahset! Niye?

Sebep ortada! Alın teri ne kadar ucuzlarsa bir avuç patronun serveti o kadar birikecek. Onların zenginliği bizim yoksulluğumuz olacak. Onlar servetlerinden vazgeçmez, biz yoksulluğumuzdan vazgeçmediğimiz sürece… Talebimiz net: Tüm ücretlere ve aylıklara üç ayda bir gerçek enflasyon oranında zam istiyoruz! Hiçbir ücretin emek örgütlerinin belirlediği yoksulluk sınırından aşağı olmasını kabul etmiyoruz! Başta sağlık, eğitim, ulaşım, enerji, maden gibi temel hizmetler ve üretim alanları olmak üzere kamulaştırma ve işçi denetimi öneriyoruz!

Yorumlar kapalıdır.