Petrokimya işçisi: “Tek umut işçi sınıfının dayanışma ve mücadelesinde”

Merhaba, ben petrokimya sektöründe çalışan bir işçiyim. Çok zor bir 2020 yılını geride bırakıyoruz. Özelikle işçi sınıfı için zor bir yıl oldu. Bizler, normal şartlarda bile geçimimizi zor sağlarken bir de küresel hastalık olan Covid-19 ile mücadele ediyoruz. Sistem biz işçileri ölümün kucağına atarken, bir yandan da sosyal haklarımızı gasp edip pandemi krizini fırsata çevirmeye çalışıyor. Ücretsiz izin, esnek çalışma gibi dayatmalarla bizleri açlığa mahkum edip daha zor şartlar altında çalıştırmak istiyorlar. Bu zor şartlara karşı koyabilmemiz için sınıf mücadelesi ve dayanışması gerekiyor. Yani kıracağımız zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok.

Eskiden asgari ücrete yılda 2 sefer zam yapılırdı, şimdi bire indirdiler. Yıl sonunda malum asgari ücret görüşmeleri yapılıyor. İşçi sınıfı adına kimler masaya oturuyor ya da kimler temsil ediyor bizi? Satılık sendika temsilcileri mi bizleri temsil edecek? Onlar işçi sınıfının temsilcileri olarak görülebilirler ama gerçekte öyle değiller; onlar koltuk sevdasına düşüp patronların değirmenine su taşıyan kişiler; bizim sırtımızdan kazandıklarıyla lüks araçlara binip aileleriyle birlikte lüks içinde yaşadıkları için biz işçilerin halinden anlayacak kimseler değiller!

Sendika bizim, ama içindeki bürokrasi bizim değil bizim kendi geleceğimiz için öncelikle kendi evimizdeki o bürokrasiyi parçalayıp, yok etmemiz gerekiyor. O bürokrasi patronlardan daha tehlikeli bir hal almış durumda yoksa kazanmamız mümkün değil. Yani masada bizleri temsil eden kimse yok. Bunu asgari ücrete yapılan zamda yine gördük, görüyoruz! Yine açlığa ve sefalete mahkum ediyorlar bizi. Tek umut işçi sınıfının dayanışma ve mücadelesinde… İnsanca yaşamak ve barınmak sadece bu mücadele ile mümkün.

Yorumlar kapalıdır.