HDP’ye kapatma davası 2023 bileti mi?

AKP-MHP iktidarı neden HDP’ye kapatma davası açtırdı? Kapatma davası ile hedeflenen ne? Hatırlanacağı üzere 31 Mart 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini Cumhur İttifakı kaybetti. HDP’nin tutumu burada belirleyiciydi. İktidar gücünü kullanan Cumhur İttifakı uyduruk gerekçelerle 23 Haziran 2019’da tekrar seçim kararı aldırdı. Lakin HDP’nin tutumunu da değiştirmek gerekiyordu. Bu amaçla Öcalan kardeşler devreye sokuldu. Onlar da iktidarın isteğine uygun olarak HDP’ye seçimlerde “tarafsız olma” çağrısı yaptılar. HDP bu çağrıları dikkate almadı. Cumhur İttifakı bir milyona yaklaşan oy farkıyla tekrar seçimleri de kaybetti. HDP’nin bu tutumu Cumhur İttifakı’na sadece İstanbul’da değil başta Ankara, Antalya, Mersin olmak üzere birçok büyükşehirde de belediye başkanlığına mal oldu. “Seni başkan yaptırmayacağız” tutumu dört yıl sonra başka bir şekilde de olsa bu kez gerçeklik kazandı. Bu çerçevede kapatma davasının temel hedefi, olası 2023 seçimleri öncesi “tarafsız” olması sağlanamayan HDP’nin denklem dışına çıkarılması olarak anlam kazanmakta.

Peki, kör gözün parmağına, niyetini bu kadar açık eden, üstelik İstanbul belediye başkanlığında işe yaramamış, hatta ters tepmiş bir girişim, bu kez işe yarayabilir mi? Kuşkusuz bunu zaman gösterecek. AKP-MHP iktidarı bu kumarı oynayacak, çünkü seçimleri kazanmak istiyorsa tarafsızlaştıramadığı HDP’yi denklem dışına çıkarmak zorunda. HDP’ye kapatma davasının aynı zamanda Millet İttifakı’nın “gizli” destekçisi olarak görülen HDP üzerinden CHP ve İYİ Parti’nin bir kez daha “terörle” test edileceği bir hamle sağanağı olarak kullanılacağını öngörmek de zor olmasa gerek. Tarafsız kalamayan HDP’den tarafını seçmesi istenen CHP-İYİP’e dek bir “beka” oyunu bu! Terör odağı olmaktan, devletin milletiyle birlikte bölünmez bütünlüğünü bozmaktan yargılanan ve belki de bir aşamada kapatılacak HDP ile mesafe sopasını AKP-MHP’nin muhalefet üzerinde keyifle kullanacağına şüphe yok. Hatta belki de söz konusu davanın iktidar açısından en fazla bereket beklenen yönü budur!

Görünen o ki olası 2023 seçimleri öncesi iktidarın tek planı kapatma davası da değil. Seçim sisteminin iktidar yararına yeniden düzenlenmesinden siyasi partiler yasasına dek bir dizi “iş görür” değişikliğin daha yapılmaya çalışılacağı anlaşılıyor. Hatta daha fazlasının da arzu edildiğinden bahsediliyor. Evet, tablo son derece sevimsiz ama unutmayalım ki bütün bunlar aslında kaybeden takımın taktiklerinden ibaret. Vur, kır, devir… Tekmeler artıyor çünkü kaybediyorlar. İşe yarar mı? Can yaktığı ve yakacağı kesin, ama sonucu belirleyen tekme sayısı değil gol sayısı olduğu gibi eninde sonunda tribünlerin sempatisi tekmeye değil goledir. Karın tokken umursanmayan birçok şey, açken çekilmez hale gelmeye başlar. Batırılan ekonomi, ele yüze bulaştırılan pandemiyle mücadele, yüz kızartıcı dış politika derken iktidarın karın doyurmayan şovları artık iş görmüyor. İşçi ve emekçilere düşen; oyunun farkında olmaları, mücadelelerini birleştirmeleri, saflarını sıklaştırmaları… Gerisi gelecek…

Yorumlar kapalıdır.