İşçiler, baskı ve gasplar karşısında mücadeleyi işaret ediyor!

Pandemide bir yılı geride bıraktık. Bu süreçte hükümetin uyguladığı politikalar ve hükümetten güç alan patronlar işçi sınıfı için bir yıkım yarattı. İSİG’in Salgının Birinci Yılı Raporu’na göre; en az 861 işçi koronavirüs nedeni ile hayatını kaybetti. CHP’nin yayınladığı 1. Yılında Pandemi Raporu’nda ise gelir kaybına uğrayan işçi ve emekçi sayısının 7,2 milyonu bulduğuna işaret ediliyor.

DİSK-AR’ın raporuna göre son bir yılda kadın işgücü yüzde 8,2 azaldı ve geniş tanımlı kadın işsizliğinin oranı yüzde 37,7’e çıktı. Geniş tanımlı işsizlik sayısı ise TÜİK verilerine göre yüzde 29,1’e yükseldi. Tüm bu süreçlerin yanına iş güvenliği önlemleri alınmadığı için binlerce işçi ve emekçi iş kazası geçirdi ve iş cinayetine kurban gitti.

Hükümet ve patronların yarattığı bu ağır çalışma ve güvencesizlik koşullarına karşı işçiler ve emekçiler birçok işyerinde sendikalaşarak mücadele ediyorlar. Ancak patronlar, işçileri Kod-29’la işten atarak ya da ücretsiz izne yollayarak bu mücadeleleri engellemeye çalışıyor ve onları sefalet koşullarına mahkûm ediyorlar.

Kod-29 ve ücretsiz izin dayatmaları sürüyor

Çorlu Bel Karper, PTT, Migros Depo, Bolu Tüv-Türk, Bursa A-Plas, Antep Güven Boya ve Yasin Kaplan Halı, Kocaeli Amanda Foods, Lüleburgaz Ak Nişasta, Uşak Kaynak İplik, Ankara EuroPower, Turan Plastik gibi işyerleri sendikalaşma mücadelesi sonrası Kod-29 ve ücretsiz izin dayatmasını yaşayan işyerlerinden birkaçı.

Patronlar, sendikalaşan işyerlerinde de işçi ve emekçilerin hakkını vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Kocaeli Baldur Süspansiyon ve Cem Bialetti fabrikalarında anlaşma sağlanamaması sonrası Birleşik Metal-İş’e bağlı işçiler greve çıktılar. Cem Bialetti’de grev 19. gününde yüzde 18 zamda anlaşma sağlanarak sonlandırıldı; Baldur’da ise 100. günü aşan grev devam ediyor.

Düşük ve ödenmeyen ücretler

İşyerlerinde yaşanan bir diğer sorun, düşük ve ödenmeyen ücretler. Diyarbakır Suriçi’nde ve Beşiktaş’ta bir okul inşaatında çalışan inşaat işçileri ödenmeyen ücretleri sonrası iş bırakarak eylem yaptılar. Kuşadası Belediyesi temizlik işçileri de ücretlerde yaşanan gecikme sonrası kontak kapatarak eylem yaptılar. Bayrampaşa Belediyesi’nde ise işçiler, dayatılan sefalet sözleşmesi sonrası eylem gerçekleştirdiler. Eylem sonrası sendika temsilcisi Kod-29 ile işten çıkarıldı. Bakırköy Belediyesi’nde işçiler, sendika ile masaya oturulması, TİS yapılması ve Kod-29 ile işten atılan işçilerin işe geri alınması için eylemlilik halindeler.

İstifa yasağı hâlâ devam eden ve zor şartlarda çalışan sağlık çalışanları da ücretlere el konulmasına ve sefalet ücretlerine karşı eylem gerçekleştirdiler. Çapa Tıp Fakültesi’nde el konulan ek ödemelere karşı basın açıklaması düzenlendi. İzmir Çiğli Hastanesi’nde ise sağlık çalışanları ek ödemeler için alkışlı protesto gerçekleştirdiler. Manisa’da da sağlık çalışanları eylem yaparak taleplerini bir kez daha dile getirdiler. Erciyes Üniversitesi sağlık çalışanları, kendilerine yapılan 15 TL’lik zam teklifine karşı basın açıklaması gerçekleştirerek bu teklifi kabul etmeyeceklerini belirttiler.

Pandemi ile birlikte iş yükü daha da artan A101 çalışanları ise “Kölelik Düzenine Son” eylemi gerçekleştirerek 8 saat iş günü talebini dile getirdiler. CTS Tekstil işçileri ise patronlar arasında yaşanan anlaşmazlık sonrası haklarını alamadıkları için direnişe geçmiş durumda.

Bu eylem ve mücadelelerin birçoğu son bir ayda yaşandı. Hükümetin işçi ve emekçileri göz ardı eden ve onları sefalete ve ölüme mahkûm eden politikaları devam ettikçe birçok işyeri ve fabrikada da yaşanmaya devam edecek. Bu şartlardan kurtuluşu ise ne patronların vicdanına ne hükümetin insafına bırakabiliriz. Bir ay gibi kısa bir sürede yaşananlar bile çözümün yolunu işaret ediyor: İşçi ve emekçilerin mücadelesi ve bu mücadeleyi ortak taleplerimiz etrafında birleştirmek!

Yorumlar kapalıdır.