Yemeksepeti’nde mobbing, sürgün, hız baskısı… Nereye kadar?

Yemeksepeti’nde kurye olarak çalışan okurumuz, şirketteki mevcut durumu ve işçilerin taleplerini aktarıyor.

Hız baskısından dolayı neredeyse her gün yeni kaza ve yaralanma haberleri geliyor. Arkadaşlarımızın kazalarına, yaralanmalarına şahit olmaktan bıktık usandık. Hiçbir denetim yok. Minimum işçiyle maksimum iş yükünü kaldıramıyoruz. Kurduğunuz saltanat işçilerin hayatına ve ruh sağlığına mal oluyor. Artık tükendik!

Aşağıdaki fotoğraflar içinde bulunduğumuz durumu yansıtıyor. İnsanlar iftar vaktinde yemek dahi yiyemiyor. Trafikte bütün gün canhıraş paket yetiştirmekten tükendik. Çalışma düzeni yok. Molalara çıkmak mucize haline geldi. Mobbing hayatımızın bir parçası oldu.

Birçok bölgede müdürler sürekli en yüksek hıza ulaşan depoya baklava, izin gibi ödüller vaat ederek bizleri yarışa sokuyorlar. Sorun çıkardığını düşündükleri çalışanları ise kendilerince sürgüne yollayarak işçilere gözdağı veriyorlar. Evine oldukça uzak birimlere yollanan arkadaşlarımız mobbinge maruz kalıyor.

Şirketin eski sahibi ve şu anki CEO’su Nevzat Aydın kendisini sosyal medyada demokrat olarak pazarlarken, şirket açıkça sendika düşmanlığı yapıyor. İşkolu değişikliği yapılarak mevcut sendikal çalışmalar boşa düşürülmeye çalışılıyor ve yeni işkolunda yandaş bir sendika hazırda tutuluyor.

Ülkedeki işsizliğin ekmeğini en iyi Yemeksepeti yedi. Gözümüz yok! Ama vurdumduymazlığın bu kadarı artık fazla. Yeter artık. Tükeniyoruz!

Yemeksepeti’nde çalışan işçiler olarak taleplerimiz oldukça net:

İşçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları tam olarak uygulansın!

İşçiler üzerindeki hızlı, yoğun ve daha fazla çalışma baskısına son verilsin!

Sendika düşmanlığına son! Örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller kaldırılsın!

Yorumlar kapalıdır.