Mücadele sendikalar içinde de devam edecek

Son birkaç yıldır kötü çalışma koşullarına karşı mücadele eden işçilere, hükümet ve patronların saldırılarının artmakta olduğunu görüyoruz. Özellikle son bir buçuk yıl pandemi dönemi bahane edilerek işçilerin en temel haklarına dönük saldırlar gerçekleşti. Sendikalı işçiler işten atılarak ve ücretsiz izne gönderilerek yoksulluğa mahkûm edildiler, sendikaların aldığı yetkiler tanınmadı ve mücadeleye devam eden işçilere patronlar ve kolluk kuvvetleri saldırdı.

Bugün de normalleşme söylemlerine rağmen işçi ve emekçiler için değişen bir şey yok. Patronlar pandemi ile yakaladıkları imkândan vazgeçmiyorlar. ASD Laminat’ta Ağaç-İş’te örgütlenen 47, Pegasus’ta Nakliyat-İş’te örgütlenen 40, Destek Otomotiv’de Türk Metal’de örgütlenen 100 işçi sendikalaştıkları için işten çıkarıldılar. Galataport inşaatında da Disk Yapı-İş’te örgütlenen üç işçi işten çıkarıldıktan sonra direnişe geçtiler ve tekrar işbaşı yaptılar.

Sendikanın yetki aldığı fabrikaların bazılarında da patronlar TİS masasına oturmayarak sendikayı işlevsizleştirmeye çalışıyorlar. Bel Karper ve Adkotürk fabrikalarında Tek Gıda-İş sendikal yetkiyi almasına rağmen henüz sözleşme masasına oturulmadı. TİS sürecindeki diğer işyerlerinde ise patronlar sefalet koşullarını sözleşmeyle bağıtlamaya çalışıyorlar. ETF Tekstil’te Deriteks’li işçiler bu duruma karşı iş yavaşlatma eylemi yaparak, Mestaş’ta ise Özçelik-İş’li işçiler greve çıkarak bu duruma karşı mücadele ediyorlar. Nedex ve Hakan Plastik işçileri de grevlerini zaferle sonlandırdılar.

Tüm bunların yanında işçiler yalnızca patronların dayattığı koşullara karşı değil sendikal bürokrasiye karşı da mücadele etmek zorundalar. Genel-İş merkezi Kadıköy’den sonra Çankaya Belediyesi’nde de işçilere danışmadan TİS imzaladı. Sözleşmeyi kabul etmeyen işçiler protestolar gerçekleştirerek sözleşmenin yırtılmasını talep ettiler. Tes-İş ise Ankara, Zonguldak ve Adana’da kendisinde örgütlü elektrik işçilerini sürecin içine hiç katmayarak TİS imzaladı. İşçiler bu duruma karşı eylemler gerçekleştirdiler ve işe çıkmama kararı aldılar.

Önümüzdeki dönemde de birçok işyerinde sendikalaşma mücadeleleri, direnişler ve sözleşme süreçleri yaşanacak. Patronlara ve onların saldırılarına karşı, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve insanca yaşayacak bir ücret için mücadeleleri birleştirmek oldukça elzem. Bununla beraber bu mücadeleler yalnızca sendikalaşmakla sınırlandırılmamalı. Sendikalarda yönetimin bürokratlardan işçilerin eline geçmesi önümüzdeki en önemli görevlerden. İşçilerin kontrolünde olan sendikaların öncülüğünde gerçekleşecek bir birleşik mücadele, tüm taleplerimizi gerçekleştirebileceğimiz ve insanca yaşayacağımız bir dünyanın olanaklarını yaratabilir.

Yorumlar kapalıdır.