Bolivya: Sendikaların büyük zaferi! 1386 numaralı yasa geri çekildi!

Bolivya yeni bir siyasi kriz yaşıyor. MAS (Sosyalizme Doğru Hareket) hükümetinin temelde örtülü bir vergi artırma düzenlemesi olan yasa tasarısı, ülkede beklenmedik bir ulusal seferberlik dalgasına sebep oldu. Seferberlik, Santa Cruz Sivil Komitesi liderliğindeki sağ siyaset ve Camacho ve Mesa’nın sağcı politik muhalefet odakları tarafından, MAS ile yaşanan iktidar mücadelesi bağlamında kullanılmaya çalışıldı. Ancak sağcılar bu planlarında başarılı olamadılar. 9 gün süren seferberlik, hükümetin söz konusu yasayı yürürlükten kaldırmasını sağladı. Aşağıda, PT’nin (İşçi Partisi) içindeki bir siyasal grup olan Emekçi Halkın Devrimci Alternatifi (İUB-DE) tarafından paylaşılan ve yaygınlaştırılan İşçi Partisi’nin bildirisini paylaşıyoruz. Bu bildiri İUB-DE’nin Bolivya partisinin, partiyle aynı ismi taşıyan yayın organı Emekçi Halkın Devrimci Alternatifi’nin (ARPT) 79. sayısında yayımlanmıştır.

***

1.) MAS hükümeti geri adım atmak zorunda kalarak hileli 1386 numaralı yasayı geri çekmek zorunda kaldı. Bu, temel olarak mücadele esnasında sıkı duran sendikaların, halk kesimlerinden ve işçilerden aldıkları destek sayesinde kazandığı bir zaferidir. Özellikle üzerinde durulması gereken bir örnek de, 1386 sayılı kanunun yürürlükten kaldırılmasını Bolivya Fabrikalar Konfederasyonu Kongresi’nin talep etmesiydi.

PT olarak sendikal mücadelenin desteklenmesi yönünde açık bir çağrı yaptık.

Sendikanın mücadelesine verilen bu işçi ve halk desteği, Devlet Başkanı Arce’yi “halkı dinlediğini” ilan etmek ve hileli yasanın yürürlükten kaldırılmasını emretmek zorunda bıraktı.

2.) “Yasadışı Kazançların Meşrulaştırılmasına ve Terörün Finansmanına Karşı Ulusal Mücadele Stratejisi” olarak adlandırılan 1386 sayılı yasa, isminin iddia ettiklerini içeren bir yasa değildi. Hükümetin pek çok dostunun olduğu gibi, onun eski sağcı “muhaliflerinin” de kaçakçılar, uyuşturucu tacirleri ve büyük işadamları gibi “yasadışı kazançları” var; ancak bu yasa hükümet yetkilileri tarafından uygulanacağı için, hükümetin dostlarını asla etkilemeyecekti. Yasanın temel amacı, orta ve küçük tüccarları sattıkları her şey için tüketim vergisi ödemeye zorlayarak halka vergi dayatmaktı (ki bu da fiyatlarda kaçınılmaz bir artışa neden olacaktı).

3.) Bu nedenle, bu kanunu yürürlükten kaldırmanın yanı sıra, halk mücadelesinin amaçlarından biri de vergi sisteminin topyekûn değiştirilmesi, böylece devlet gelirlerinin sağlıkta, eğitimde ve halkın geçim şartlarına destek olmakta artırılabilmesi olmalıdır. Aynı zamanda hem doğanın sömürülmesinden hem de milyonlarca Bolivyalının çalışmasından muazzam kârlar elde eden büyük kapitalistlere, tarımsal sanayi ve ulusötesi şirketlere vergiler getirilmelidir.

4.) Bu durum aynı zamanda Santa Cruz Sivil Komitesi ve Vali Camacho tarafından yönetilen sağcı cephenin reddettiğimiz hedeflerini de gündeme getirdi. Bu sağcı cephe krizden siyasi amaçlarla yararlanmaya çalıştı. Onlar işte bu nedenle, Silahlı Kuvvetlerin kontrolü de dahil olmak üzere birtakım anlaşmazlıkları olduklarını söyledikleri bazı maddelere sahip bu yasa paketine muhalefet ettiler. Bu sağcı cephenin tek amacı, MAS hükümetiyle iktidar mücadelesini derinleştirmektir, vergi sisteminde herhangi bir değişiklik önermek değildir. Ayrıca bu sağcı cephenin, geçen ağustos ayında 1389 sayılı yasayı da onayladığını hatırlamak gerekir.

5.) Yürürlükten kaldırılan yasa da, MAS tarafından dayatılan diğer yasalar da kesinlikle “sosyalist” karakterli değildir; tam tersine bu yasalar, çoğu durumda eski-sağ muhalefetin suç ortaklığıyla hazırlanmıştır ve büyük işadamlarının kârlarını koruyan kapitalist bir devletin tipik yasalarıdır.

6.) Halk sağlığı ve eğitiminin geliştirilmesi başta olmak üzere, aile tarımına yönelik sulama çalışmaları, halk için ucuz gıda ve benzerleri gibi alanlarda halkın ihtiyaçlarının karşılanması için devlet gelirlerinin artırılması gerekmektedir. Ve bu, büyük kapitalistlere, tarım işletmeciliğine, madenciliğe, bankalara ve ulusötesi şirketlere yüksek vergiler getirilerek yapılmalıdır. Bununla beraber KDV ve küçük işletmeler için getirilenlere benzer olan tüketim vergileri kaldırılmalı. MAS hükümetinin önerdiği şey bu değil; parlamentodaki muhalif partiler olan Creemos (İnanıyoruz) ve Comunidad Ciudadana’nın (Vatandaş Topluluğu) önerdiği de bu değil.

7.) Emekçilerin sendikal örgütleri her şeyden önce kendi tabanları için, kendi talepleri için, iş istikrarı için, makul ücretler için, kaliteli halk sağlığı ve eğitim için ve taşeron işçi alımına karşı, işten çıkarmalara karşı, ihraç edilen ürünlerin ithalatına ve Bolivya’da üretilen ürünlerin kaçakçılığına karşı mücadele etmelidir. Ormanları ve yerli toprakları savunma mücadelesi de yakıcı bir karakter kazanmıştır. Çiftçilerin Altiplano ve vadilerdeki sulama işlerine dönük talepleri de aynı derecede acildir.

8.) COB’un (Bolivya İşçi Merkezi) hain liderleriyle daha fazla yol yürünemez! Kendi tabanının talepleri için mücadeleyi terk ederek MAS hükümetine satılan COB’un mevcut liderliğinin açık ihaneti ile karşı karşıya kaldık; bu liderliği değiştirmek ve aynı zamanda sendikayı demokratikleştirmek için bir olağan kongrenin toplanması adına mücadele veriyoruz. Bu kongrede tüzük de değişmeli, böylece hükümete boyun eğmiş ufak bir ayrıcalıklı bürokratlar kesiminin, işçi tabanının arkasından iş çevirmesi engellenmeli.

9.) Ekonomik krizle ve sağlık ve eğitim kriziyle karşı karşıya kaldığımız bu durumda, Ekim Devrimi’nin önlemlerini hatırlatıyoruz; yani ulusötesi madencilik ve hidrokarbon şirketlerinin kamulaştırılmasını (bunların sahiplerinin mülksüzleştirilmesini) ve ülkenin sanayileşmesi için bütün doğal kaynaklara el konulmasını öneriyoruz. Teknik destek ve sulamayla toprağı işleyen köylüleri destekleyen bir tarım devrimi ve büyük oligarklardan toprağı alıp, bu toprakları onları işlemek isteyen yerli köylülere vermeyi öneriyoruz.

10.) MAS’ın sahte sol hükümeti ile Creemos ve Comunidad Ciudadana liderliğindeki sağcı muhalefet arasındaki şiddetli siyasi kutuplaşma karşısında, emekçi halkın düşmanı olan bu her iki kampın karşısında işçilerin siyasi bağımsızlığını tesis etmeye ihtiyacımız var.

Bunun için işçiler olarak kendi siyasal araçlarımızı güçlendirmemiz gerekiyor; işte bunun için 2013’te bir COB Kongresi tarafından kurulan İşçi Partisi’ni, onun devrimci programıyla yeniden inşa etmeli ve gerçek solun örgütlerini bir devrimi başlatmak için birleştirmeliyiz. Ülkeye hâkim olan bu yapay kutuplaşma karşısında, emekçilerin tek alternatifi budur.

Yorumlar kapalıdır.