“Savaşa Hayır” mı?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı Türkiye dahil pek çok ülkede, hatta Rusya’nın içinde bile insanlar “Savaşa Hayır!” sloganlarıyla sokaklara döküldü. Bu protestolar, Rusların giriştiği işgale karşı olmaları nedeniyle çok olumlu. Ama bu sloganın kendisi doğru mu?

Örneğin bugün Rus tanklarına, füzelerine karşı ülkelerini savunan Ukraynalılara, “Savaşa son verin, evinize dönün” denebilir mi? Ya da bunu daha da genelleştirirsek, bir ülke halkının kendi topraklarını saldırgan işgalcilere karşı direnmesini eleştirebilir miyiz?

Ukrayna az gelişmiş ve bağımlı bir ülke. Ukraynalılar on yıllardan beri kendi bağımsızlıkları ve egemenlikleri için mücadele veriyorlar, çabalıyorlar. Önce yüzyıllarca Rus Çarları tarafından ezilmişler, sömürülmüşler. Sonra 1917’de Rusya’da devrim olmuş ve Lenin ile Troçki önderliğindeki devrimci iktidar Ukrayna’ya kendi kaderini tayin etme ve ayrılma hakkını tanımış. Ama daha sonra Stalin bürokrasisi yönetimi ele geçirmiş ve Ukrayna üzerinde tekrardan baskılara yönelmiş. Ukrayna’nın egemenliği sözde kalmış ve Sovyet yönetiminin bir idari birimi haline dönüştürülmüş, bürokrasi tarafından sürekli sömürülmüş. Bugün Putin Lenin’i Ukrayna’ya bağımsızlık hakkı tanımış olmakla eleştiriyor ve bir anlamda Stalin’i övüyor.

Sovyetler Birliği 1991’da dağılınca, onu oluşturan diğer ülkeler gibi Ukrayna da bağımsızlığını ilan etti, ama Rusya yanlısı mafyatik yöneticilerin denetimine girdi. Sonra bir ayaklanmayla o yönetimi devirdi ve bu kez Batı yanlısı bir yönetimi işbaşına getirdi. Ukrayna hükümetinin bugün Batı yanlısı olmasının nedeni, Rusya’nın baskıları. Ukraynalılar Batı’ya yaklaşarak bağımsızlıklarını koruyabileceklerini düşünüyorlar. Bu tabii bir hayal, çünkü Batı denen şey de, Türkiye ve Ukrayna gibi geri ülkeleri kendine bağımlı kılan emperyalist devletlerden oluşuyor.

Şimdi de Putin, Çarların ve Stalin’in “Büyük Rus Şovenizmi” denen yayılmacı imparatorluk emellerini tekrardan hayata geçirmek için Ukrayna’yı işgale girişmiş durumda. Ukrayna’nın zengin doğal kaynaklarını Rus oligarklarının denetimi altına almak istiyor. Bunu başarırsa, emperyalist yayılmacılığını diğer eski Sovyet ülkelerine de yaygınlaştıracağı çok açık. Zaten bu politikasını şimdiye kadar Çeçenistan ve Gürcistan’da da uygulamıştı.

Dönelim yazımızın başlığına. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı “savaşa hayır” diyemeyiz; ana sloganımız “işgale karşı mücadele” olmalı. Ayrıca Ukrayna halkının işgale karşı verdiği mücadeleyi desteklememiz gerekir, hem de mümkün olan her yolla.

Bu tutum, Batı emperyalizminin yanında olmak değildir. Eğer biz işçiler ve emekçiler, Ukrayna’nın tam bağımsızlığı yolunda Ukrayna halkını desteklemezsek, bu boşluğu bu kez ABD ve diğer emperyalistler doldurur. Yani Ukrayna, Rus emperyalizminden kurtulduğunda Batılı emperyalist çakalların ağına düşer. Oysa gerçek bağımsızlık, ister Rus ister ABD olsun, her türlü emperyalizmden koparak elde edilebilir.

Unutmayalım ki iki tür savaş vardır: Haklı savaşlar ve haksız savaşlar. Emperyalist ülkelerin birbirlerini veya az gelişmiş ve bağımlı ülkeleri boğazlaması onlar açısından haksız savaşlardır. O emperyalist ülkelerin halklarının kendi saldırgan hükümetlerine “dur” demeleri gerekir.

Öte yandan, saldırıya, işgale uğrayan ülkelerin emekçi halklarının emperyalizme ve saldırgan devletlere karşı verdikleri savaşlar haklı savaşlardır. Tüm dünya emekçileri haklı olarak mücadele eden bu halkların yanında yer almalıdır.

Bir benzetme yapacak olursak: Patronların işçiler üzerindeki baskısı ve saldırısına karşı işçilerin ellerinden gelen tüm olanaklarla mücadele etmeleri, onların haklı savaşıdır.

Fotoğraf: JOHN MACDOUGALL/AFP, Getty Images

Yorumlar kapalıdır.