Nijer’de darbeye hayır! ABD, Fransa ve Rusya’nın emperyalist müdahalesine hayır!
26 Temmuz’da General Abdurrahman Tiani’nin önderlik ettiği Nijer başkanlık muhafızları, silahlı kuvvetlerin çoğunluğunun desteğiyle Başkan Muhammet Bazum’u tutuklayıp devirdi. General Tiani ülke yönetimini üstlendiğini ilan etti. Bu, ülkenin 1960’ta Fransa’dan bağımsızlığını kazanmasından beri beşinci askeri darbe.
Kölelik ve yağmayla dolu karanlık sömürge tarihi
Fransa, Nijerya sınırı boyunca egemen olan Britanya ile birlikte, Nijer ve Kuzey ile Batı Afrika’nın büyük bölümüne egemen olan emperyalist bir güçtü. Avrupa emperyalizmi, 19. ve 20. yüzyıllar boyunca Afrika’yı yağmaladı, bundan önce de zincirlenmiş Afrikalılarla dolu yüzlerce gemiyi, onları köleleştirmek için Amerika’ya yolladı.
1960’lı yıllarda Nijer ile komşu ülkelerin bağımsızlığı, Afrika üzerindeki Avrupa yağma ve egemenliğine genel olarak son vermedi.
Yarısından fazlasının dönem dönem açlık ve aşırı yoksulluk içinde olduğu ve 23 milyon kişinin yaşadığı Nijer, bugün dünyanın en yoksul ülkelerinden biridir; yoksulluk ve açlık, bugün tarım bölgelerinde iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık yüzünden daha da ağırlaştı. Bu nedenle Nijer nüfusunun büyük bölümündeki Fransa nefreti tamamıyla meşrudur ve tarihi bir arka plana dayanıyor. Rusya ve Çin’in desteğini arkasına alan darbeciler de halkın da desteğini kazanmak için bundan yararlandılar.
Bundan dolayı Nijer’in başkenti Niamey’in sokakları darbe yanlısı binlerce göstericiyle doldu. Bunun nedeni, Nijer halkını gitgide daha fazla sefalete sürüklemiş sömürücü Bazum hükümetine duyulan nefretin yarattığı kafa karışıklığıdır. Pek çok kişi, Fransızların sınır dışı edilmesini talep eden el yazılı posterlerle Fransa’nın neosömürgeci varlığına karşı sokağa indi ve Fransız büyükelçiliğine saldırdı.
Afrika’daki kaotik kriz ve emperyalist kavgalar
Bugün Fransa’nın Nijer’deki asıl ekonomik çıkarı, elektrik üretiminin yüzde 70’ini karşılayan nükleer gücü için vazgeçilmez olan uranyumun çıkarılmasındadır; bu faaliyeti ise Orano adlı Fransa devlet şirketi yürütüyor. Nijer, toplam ihtiyacının yaklaşık üçte biriyle, Fransa’nın başlıca uranyum tedarikçilerinden biri. Aynı zamanda Nijer altın ve petrol de üretiyor.
Geçen haftaki darbeye kadar ABD ve Fransa, Kuzey Afrika boyunca yaşanan kriz koşullarında devrik Nijer hükümetini görece istikrar sağlayan bir etken olarak kullanıyordu. İki ülkenin de Nijer’de askeri üsleri var. Fransa’nın yaklaşık 1500 askeri bulunuyor. Bu birlikler, Libya’dan gelerek ülkeyi işgal eden İslamcı milislere karşı savaşıyor.
El Kaide, “İslam Devleti” ve Boko Haram gibi diğer benzer örgütlerden İslamcı milisler; Nijer, Nijerya ve bölgedeki diğer ülkeleri işgal ettiler.
Devrik Bazum hükümetinin işlevlerinden bir diğeri de açlık ve sefaletten kaçarak, mafyatik örgütlere ait ilkel teknelerle Akdeniz’de yolculuk eden binlerce Afrikalı göçmenin; Nijer, Nijerya ve diğer ülkelerden geçişini ve Avrupa, İtalya, Fransa ve İspanya’ya gitmesini engellemekti.
Öte yandan, maden kaynaklarını ele geçirmek isteyen Rus ve Çin emperyalizmiyle olan bir mücadele de var. Son iki yılda Burkina Faso, Mali ve Gine gibi bölge ülkelerinde Rus yanlısı askeri darbeler oldu ve (Ukrayna’nın işgaline katılan) Rus paralı ordusu Wagner Grubu’nun birlikleri birçok ülkeye yerleştirildi.
Nijer’de emperyalist askeri müdahale tehditleri
ECOWAS (Nijerya’nın başını çektiği ve Benin, Yeşil Burun Adaları, Fildişi Sahili, Gambiya, Gana, Gine, Gine-Bissau, Liberya, Mali, Nijer, Senegal, Sierra Leone ve Togo’dan oluşan Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu), Nijer yeniden Bazum yönetimine girmediği takdirde askeri bir müdahale tehdidinde bulundu. ABD ve Fransa bu askeri müdahaleye olan desteklerini açıkladılar. Bir başka deyişle ECOWAS, Fransa ve ABD’nin emperyalist müdahalesini meşru göstermeye yönelik bir aldatmaca niteliği taşıyor. Bu arada (ECOWAS üyeleri) Mali ve Burkina Faso [bu hareketi] reddettiler ve askeri müdahale halinde Nijer hükümetine askeri destek vereceklerini açıklayıp Rusya’nın Wagner Grubu’nu yardıma çağırdılar.
Bir başka deyişle mevcut durum, geniş çaplı bir savaşa gidebilir.
İUB-DE olarak Muhammed Bazum hükümetine hiçbir politik destek vermeden her şeyden önce darbeye karşı çıkıyoruz. Nijer halkı askeri darbeden hiçbir hayır bekleyemez. İkincisi, Nijer’deki tüm emperyalist müdahalelere (ister ABD ister Fransa ister de Rusya olsun) karşı çıkıyoruz. ABD, Fransız ve Avrupa emperyalizmleri Afrikalıların ECOWAS ittifakı yoluyla askeri müdahalede bulunmaya çalışıyorlar. Demokratik biçimde askeri darbeyi ortadan kaldırması ve istedikleri hükümeti getirmesi gereken, Nijer’in işçi sınıfı ve sömürülen kesimleridir. İster ABD’den ister Fransa’dan ister de Putin-Rusya ile Rus faşist topluluk Wagner’den gelsin, her türlü emperyalist müdahaleye karşı çıkma çağrısında bulunuyoruz. Her türlü emperyalist müdahaleyi önlemeleri ve kendi talepleri için mücadele etmeleri için özellikle Fransız işçi sınıfına çağrıda bulunuyoruz.
Afrika’daki felakete varan bu krizden çıkış yolu, Nijer halkının talep ettiği gibi Avrupa emperyalizmini ülkeden atmak ve Rus ile Çinli emperyalistlere boyun eğmemektir. Asıl çıkış yolu, zenginlikleri yağmalama aracı olan dış borç ödemelerinin reddini ve doğal zenginlikleri Nijer halkının hizmetine sunmak için büyük ekonomik grupların tamamını mülksüzleştirmeyi de kapsıyor. Ancak bu yolla Nijer halkı ile bölge halkları hiçbir emperyalistin yağmalaması olmaksızın ikinci bir bağımsızlık için kendi geleceklerini tayin edebilirler.
İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE)
Yorumlar kapalıdır.