Siyonist İsrail 75 yıldır Filistin’i işgal altında tutuyor ve Filistinlilere yönelik etnik temizlik politikaları uyguluyor. Bu durum dünyanın geri kalanının olduğu gibi Türkiye’nin de korsan devlet İsrail’i tanımasının ve ilişki kurmasının önüne geçmeye yetmiyor. Yine de zaman zaman İsrail’in işlediği suçların dünya kamuoyunda ifşa edilmesi ve kimi seferberlikler, devletleri bu konuda adım atmaya zorlayabiliyor. Türk kapitalizminin ve devletinin İsrail ile geliştirdiği ilişki de bu şekilde.
7 Ekim’de Filistin’de direniş örgütlerinin gerçekleştirdiği El-Aksa Tufanı ve ardından Siyonist varlığın bu haklı ayaklanmaya karşılık uyguladığı etnik temizlik hedefi, Türkiye’nin İsrail ile kurduğu ilişkilerde de sürtünmeler yarattı.
Erdoğan İsrail’i kınadı ve Hamas’ı bir terör örgütü olarak nitelendirmeyeceklerini söyledi. Erdoğan’ın kabinesinden de benzer sesler çıktı. AKP Gençlik Kolları, İsrail’in saldırılarını protesto etmek amacıyla çeşitli eylemler gerçekleştirdi.
Erdoğan “iki devletli çözüm” taraftarı olduğunu hep dile getiriyordu; İsrail savaş makinasının saldırıları sürerken bu düşüncesini yine dile getirdi.
Peki tüm bu söylemler ne kadar gerçek? Erdoğan’ın İsrail’e yönelik “Mavi Marmara” dönemini andıran hamasi söylemleri gerçeklikle pek örtüşmüyor. Tıpkı Mavi Marmara krizinden İsrail ile ilişkilerini güçlendirerek çıktığı gibi, şu anda da İsrail ile köprüleri atmadan ve yalnızca Netanyahu hükümetini hedefe alarak süreci atlatmayı önüne koymuş görünüyor.
Türkiye, Siyonist varlığa bu yılın ilk 11 ayında yaklaşık 6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracat İsrail’in Filistinli çocukları katledebilmesi için gerekli olan çelikten Siyonist işgal güçlerinin ayaklarındaki postallara, Siyonist yerleşimcilerin gündelik ihtiyaçlarına kadar geniş bir yelpazede ürünler içeriyor. Petrol, çimento, demir-çelik, kimyasal maddeler, İsrail ordusu için sebze-meyve vb. Türkiye’den İsrail’e yapılan sevkiyatın temel girdilerini oluşturuyor. Bunlar devletin kendi kurumu olan TÜİK tarafından yayımlanan veriler.
Zorlu, AkçanSA, Eren Holding, MNG Air, Kalyonlar, Kalkavanlar, Tosçelik, Kardemir, İsdemir, Erdemir, Çolakoğlu, Kocaer, Pamukkale Kablo, Limak gibi pek çoğu iktidara yakınlıkları ile bilinen şirketler İsrail ile ticaret yapmayı sürdürüyor.
Türkiye limanlarından taşınan petrol İsrail’in sanayi altyapısının, savaş makinalarının düzenli olarak işlemesini sağlıyor.
TÜİK dış ticaret verilerine göre ekim ayında “Silahlar ve mühimmat, bunların aksam, parça ve aksesuarı” kapsamında İsrail’e 105 bin dolarlık malzeme gönderildi. Eylül ayında ise yine bu kapsamda 103 bin dolarlık malzeme gönderilmiş. Yani Tek Adam Rejimi gece kurtla sürüye dalıyor, gündüz çobanla ağıt yakıyor. Biz ise şunu söylüyoruz: Siyonist varlık ile tüm ilişkiler kesilsin!
Yorumlar kapalıdır.