“Tekstil sermayesi ucuz emek gücü üzerinden yükseliyor”

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Birtek-Sen’de örgütlenen Özak Tekstil işçilerinin direnişine destek vermek için aralık ayında “Tekstil İşkolu İş Cinayetleri Raporu” yayımladı. Rapor, son 10 yılda tekstil iş kolunda yaşanan iş cinayetlerinin yanı sıra “Tekstil sermayesi ucuz emek gücü üzerinden yükseliyor” başlığı altında şu verilere de yer verdi: “Türkiye ekonomisinde üretim, istihdam ve ihracatta yer tutan sektörlerinden bir tanesi tekstil ve konfeksiyondur. Sektör başlıca üç bölümden oluşmaktadır: Tekstil, sektör cirosunun yaklaşık yüzde 50’sini; giyim, sektör cirosunun yaklaşık yüzde 30’unu; deri ve ayakkabı ise, sektör cirosunun yaklaşık yüzde 20’sini temsil etmektedir.

Türkiye’deki tekstil ve hazır giyim şirketlerinin satışları genel olarak Euro bazında, maliyetleri ise Dolar bazında olduğundan ötürü döviz kurlarındaki hareketlilik pazar, ücretler ve enerji maliyetlerini etkilemektedir. Tekstil patronları imkânları dâhilinde üretimi enerji ve işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere kaydırarak daha yüksek kâr ve satış hedeflemektedir. En fazla tercih edilen ülkelerden birisi, ABD ile Serbest Ticaret Anlaşması bulunan Mısır’dır. Burada faaliyet gösteren yaklaşık 35’ten fazla Türk tekstil şirketi, 1,5 milyar dolarlık yatırımla ülkenin tekstil ve konfeksiyon pazarının üçte birini yönetmektedir. Ayrıca 500 milyon dolarlık yeni yatırım öngörülmektedir.

Tekstil patronlarının ulusal ve uluslararası pazarda giriştikleri rekabette öne çıkmalarını sağlayan daha çok ve daha ucuz üretimin öznesi işçiler ve ücretleridir. Resmi verilere göre 2021 yılında tekstil sektöründe faaliyet gösteren 19 bin 256 şirkette 500 bin civarında işçi bu sektörü ayakta tutmaktadır. Tekstil ve konfeksiyon sektöründe çalışan işçiler ne kadar uzun süre çalışıp daha az kazanırsa, tekstil patronları da o kadar kazançlı çıkarak yeni yatırımlar için sermaye biriktirebilecektir.

Bu noktada görülen en çıplak gerçeklik ise çalışırken ölen işçiler, ‘iş cinayetleri’… İSİG Meclisi olarak temel kriterimizin ‘bütün iş kazalarının önlenebilir olduğu’ ve işçi ölümlerinin önlenebilir olması yüzünden yaşananları ‘iş kazası’ değil ‘iş cinayeti’ olarak tanımladığımızı hatırlatarak, son on yılda meydana gelen iş cinayetleri bilgilerini paylaşıyoruz.

Tekstil işkolunda iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımını da veren raporda; yüzde 77’sinin ulusal basından, yüzde 23’ünün ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, sendikalar ve yerel basından öğrenildiği bilgilere dayanılarak tespit edildiği kadarıyla son 10 yılda en az 364 tekstil işçisinin iş cinayetlerinde hayatını kaybetti ifade ediliyor. İş cinayetleri politiktir! Çalışırken ölmemek, iş cinayetlerine dur demek için işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması ve işyerlerinde işçi denetimi şart!

Yorumlar kapalıdır.