Enflasyonun bedelini emekçiler işsizlikle ödüyor!

Ekonomide faiz artışlarının yarattığı durgunluk ve döviz kurları ile paralel artan maliyetler sonucunda işsizlik oranları artmaya başladı. TÜİK’in açıkladığı işgücü istatistiklerine baktığımızda, Ekim 2023’ten beri hem işsizlik oranı hem de geniş tanımlı işsizlik artıyor. DİSK-AR İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu’na (Nisan 2024) göre ise atıl işgücü olan geniş tanımlı işsizlik yüzde 25 seviyesinde. Yarı zamanlı çalışan olarak sayılan eksik istihdam edilenlerin sayısı ilk kez 2024 başında 3 milyonu aştı.

Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonu düşürme amacıyla yürürlüğe konan, bakan Şimşek’in Orta Vadeli Program (OVP) adını verdiği, bizim ise IMF’siz IMF politikası dediğimiz ekonomi programı sonucunda faizler yükseltildi, vergiler hızla artırıldı, enflasyon geçici olduğu düşünülen bir süreliğine körüklendi ve tüm bunların toplamı olarak alım gücü bir kez daha azaldı. Yani çarkların dönmesi adına enflasyonla mücadele kararı alındığında da kaybedenler hep emeğiyle geçinenler, emekliler oldu.

Düşük faiz-yüksek enflasyon döneminde süper kârlar elde eden sermaye kesimleri enflasyon artışını daha da körükledi. Firmalar süper kârlar elde ederken kurumlar vergisini indiren, hatta bu verginin bile önemli bir kısmını toplamayan, ancak emekliye geldiğinde verecek paramız yok diyen ya da asgari ücreti baskılamaya çalışan bir ekonomi yönetimi söz konusu. Enflasyon sayesinde sermayeye büyük bir kaynak transferi gerçekleştirilirken şimdi bu ekonomi yönetiminin bedeli daha fazla işsizlik ve açlıkla ödetilmeye çalışılıyor. Nitekim geçtiğimiz ay, Merkez Bankası’nın hükümete gönderdiği mektupta “asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi” önerisini getirmesi de enflasyonla mücadele adı altında halkın yoksullaştırılmasına yönelik bu politikaların daha da derinleştirileceğini anlatıyor. Kısacası, ekonomi yönetimi, enflasyonu halkı daha da yoksullaştırarak, ücretleri baskılayarak düşürmeye çalışıyor.

Bu noktada işsizlere destek sunması gereken İşsizlik Sigortası Fonu gündeme geliyor. İşsiz kalanlara gelir desteği sağlamak amacıyla 1999 yılında kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, geldiğimiz noktada patronlara destek fonuna dönüşmüş durumda. 2023 yılında fon giderleri içinde işçilere ödenen işsizlik ödeneğinin payı yüzde 18,5 iken patronlara yapılan desteklerin oranı yüzde 67 oldu. 2023 yılında patronlar yaptıkları 100 lira katkı karşılığında 143 lira teşvik alırken, işçiler fona yaptıkları 100 lira karşılığında 79 lira işsizlik ödeneği aldı. Şubat sonunda Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre işverenlerin payının daha da artmasının önü açıldı. Öncelikle, işsizler için ayrılan bu kaynak sadece işçilerin kullanımında olmalıdır. İşsizlik Fonu’ndan engelsiz olarak tüm işçiler yararlanmalıdır. Fondan sermayeye ve bütçe açıklarına kaynak aktarımına derhal son verilmelidir. İşsizlerin sigortalı olup olmamasına bakılmaksızın, bu bütçe tüm işsizlerin ihtiyaçları için kullanılmalıdır.

Yorumlar kapalıdır.