Bir metal işçisinin gözünden Polonez direnişi
Polonez fabrikasındaki çalışma koşulları, bu çürümüş ve kokuşmuş zulüm düzeninin gerçek yansımaları olarak durumu çok iyi anlatıyor. Hak gaspları, mafyatik baskılar, küfür, hakaret, ne ararsan var bu ağır çalışma koşullarında.
Hayatını emeğini satarak kazanmaktan başka çaresi olmayan Polonez işçileri, sabahları kalkıp baskı, zulüm, hakaret gördükleri yere hangi heyecanla, hangi umutla gidebilirler ki? Bu duruma katlanma gücünü evlatlarından alırlar. Kiracılarsa ev sahibinin faturaların gölgesindeki korkunç hayaleti ve başka başka görünümlere bürünen diğer alacaklılar gün boyu bilinçlerini meşgul eder.
Açlık sınırının altında varlıkla yokluk savaşımı verirken sendikal haklarına sahip çıktıkları için işten atılan Polonez işçilerinin direniş alanına gittiğinizde işçiler sizi bu koşullar karşında bile güler yüzle karşılıyor, yoksul sofrasında size ekmeğini ikram ediyor, “Güle güle dostlar, yine bekleriz” alkışlarıyla sizleri uğurluyorlar. Yerden göğe kadar haklı olmanın gururuyla bizlere mücadeleyi öğretiyorlar. Halaylarla, türkülerle, samimi gerçek duygu ve anlatımlarıyla Polonez işçileri haftalardır direniyor.
Polonez işçisi yalnız değildir! Yaşasın Polonez işçilerinin sendikal mücadelesi!
Metal işçisi Yılmaz
Yorumlar kapalıdır.