Gazze’de ateşkes: İsrail geri çekiliyor, Filistin halkı zaferi kutluyor
15 Ocak’ta ABD, Mısır ve Katar arabulucu olarak Gazze’de ateşkes anlaşması imzalandığını duyurdu. Anlaşma, Gazze’de yaklaşık 50.000, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te ise 800 Filistinlinin hayatına mal olan 15 aylık İsrail bombardımanı ve kara harekâtının ardından geldi. İsrail için büyük bir gerileme anlamına gelen anlaşma, aynı zamanda İsrail’in Filistin halkının direnişini yok ederek “Büyük İsrail”i inşa etme yönündeki faşist planı çerçevesinde Gazze’yi sömürgeleştirme girişiminde başarısız olan soykırımcı politikanın yenilgisidir. Gazze’de ateşkes anlaşması ve direnişin zaferi sevinç ve mücadeleyle kutlanıyor.
Ateşkes anlaşması
Aylar süren müzakerelerin ardından Netanyahu, Temmuz 2024’ten bu yana şiddetle reddettiği ateşkesi imzalamak zorunda kaldı. Anlaşma 19 Ocak Pazar günü yürürlüğe girecek ve üç aşamadan oluşacak. İlk aşamada, 42 gün sürecek bir ateşkes uygulanacak ve Hamas 33 rehineyi teslim etmeyi taahhüt edecek. Buna karşılık İsrail de Siyonist hapishanelerde tutulan “birkaç yüz” Filistinli mahkûmu serbest bırakacak.
Anlaşma, işgalci birliklerin Gazze’den, büyük şehir merkezlerinden ve şehri ikiye bölen Netzarim koridorundan aşamalı olarak çekilmesini içeriyor. Ancak bazı birlikler sınırda kalmaya devam edecek. Bu anlaşma, mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 2,5 milyon yerinden edilmiş Filistinlinin geri dönüşüne ve Mısır ile olan sınır kapılarından günde 600 tır insani yardım girişine izin verecek ve şu anda İsrail tarafından kontrol edilen Philadelphi geçişini serbest bırakacak. İkinci aşama kalıcı bir ateşkes, tüm rehinelerin teslim edilmesi ve askerlerin tamamının geri çekilmesini öngörmekte. Bu aşama için müzakereler ilk aşamanın 16. gününde başlayacak. Üçüncü aşama ise Gazze’nin yönetimi ve yeniden inşası konularının çözüme kavuşturulmasından oluşacak.
İsrail şu ana kadar rehinelerin serbest bırakılmasından sonra bombardımana devam etmeyeceğine dair yazılı güvence vermeyi reddetti ve İsrail’in aşırı sağcı koalisyon hükümetinin yerinde kalıp kalmayacağı ya da Gazze’ye ne tür bir hükümet dayatmak isteyecekleri başta olmak üzere pek çok soru masada duruyor.
Netanyahu için bir yenilgi; direniş ve küresel seferberlik için bir zafer
Dünya seferberliği ve Filistin direnişi, Siyonist hükümete rehineleri geri almanın tek yolunun tüm İsrail askerlerinin Gazze’den geri çekilmesi olduğunu dayatarak önemli bir zafer elde edecek. İsrail bir kez daha, geçici bir süre için de olsa, yayılmacı planında başarısızlığa uğradı. ABD ve AB’nin silahları ve İsrail, direnişi tasfiye edemez!
Gazze’de bir yıldan fazla süren soykırımın ardından İsrail, 7 Ekim 2023’ten sonra saldırıya başladığında belirlediği hedeflerin hiçbirine ulaşamadı: Gazze topraklarını işgal edemedi ve şimdi tüm birliklerini geri çekmeli; Hamas’ı ve diğer Filistinli direniş örgütlerini tasfiye edemedi ve rehineler ancak henüz imzalanan ve kabul ettirmek için savaşmaya devam etmesi gereken anlaşmadan sonra kurtarılacak.
Anlaşma aynı zamanda Siyonizmin iç krizini ve küresel yalıtılmışlığını da göstermekte. İsrail’deki kitlesel eylemler rehinelerin serbest bırakılması için ateşkes talep ediyordu. Şu anda bile rehinelerin aileleri, “Hamas yok edilene kadar durmayacağını” iddia eden Netanyahu’nun konutunun önünde günlerdir nöbet tutuyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu için tutuklama emri çıkarmıştı. Bu karar ABD ve diğer müttefik ülkeler tarafından reddedilse de siyasi etkisi gizlenemedi ve Netanyahu’nun manevra kabiliyetini en aza indirdi.
Filistin halkının kahramanca direnişi, soykırımı reddetmek için dünya çapında seferberliğin genişlemesi, iç kriz ve Netanyahu’nun uluslararası yalıtılmışlığının birleşimi, Netanyahu hükümetine Mayıs-Haziran 2024’te sunulan ve şimdiye kadar imzalamayı reddettiği bir anlaşmayı dayattı. İsrail kabinesinin anlaşmayı onaylaması gerekirken, hükümet içindeki kriz derinleşiyor. Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir daha şimdiden anlaşmayı “teslimiyet” olarak değerlendiriyor ve diğer yetkilileri istifaya çağırıyor. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise anlaşmayı “kötü ve tehlikeli” olarak değerlendiriyor. Öte yandan anlaşmayı duyuran İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Netanyahu hükümetinin üyelerini anlaşmayı kabul etmeye çağırdı.
Biden anlaşmanın başarısından kendine pay çıkarırken, Trump “güç yoluyla barış “ı savunuyor
ABD emperyalizminin başı Joe Biden ise anlaşmanın imzalanmasını sağladığını iddia ediyor ve ikiyüzlü bir şekilde “Filistin halkının bunu hak ettiğini”, “Gazze’nin masum halkının artık insani yardıma erişebileceğini” söylüyor. Halbuki Netanyahu’nun Filistin halkına yönelik soykırımı sürdürmesini sağlayan, ABD ve AB’nin İsrail’i finanse edip tepeden tırnağa silahlandırması ve kuşatma nedeniyle yardımların engellenmesiydi. 20 Ocak’ta göreve başlayacak olan Trump, kendi sosyal medya ağı Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada Beyaz Saray’ın “Gazze’nin bir daha asla teröristler için güvenli bir sığınak haline gelmemesini sağlamak için İsrail ve müttefikleriyle yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceğini” söyledi.
Askerler tamamen geri çekilene kadar seferberliği sürdürelim ve Filistin’in bütünlüğünü savunalım!
Anlaşmanın üçüncü aşaması en zorlu aşama olacak; Gazze’de ve tüm Filistin’de tek bir İsrail askeri kalmayana kadar dünya halklarının Filistin halkıyla ve direnişiyle uluslararası dayanışmayı ve seferberliği sürdürmesine bağlı olacak.
İsrail, yenilgiye uğradıktan sonra askerlerini tamamen geri çekmemek ve Gazze’deki meşru Hamas hükümetine ve Filistin’in toprak bütünlüğüne saygı göstermemek için çeşitli manevralar arayacak. Netanyahu ve Trump, Gazze’deki mevcut hükümeti tanımayı reddediyor. Netanyahu’nun anlaşmaya uymaktan kaçınma çabalarını ancak Filistin direnişiyle birlikte uluslararası seferberlikler önleyebilir.
İşçilerin Uluslararası Birliği-Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) olarak tüm dünyada demokratik örgütler ile işçi ve gençlik örgütlerini bu seferberliği desteklemeye çağırıyoruz: İsrail birlikleri Gazze’den çekilsin! Bombardımanlara son! Açlığa ve hastalıklara son vermek üzere uluslararası yardımların kitlesel olarak ulaşması için tüm sınır kapıları derhal açılsın! Netanyahu cezalandırılsın! Soykırım kurbanları için adalet! İsrail ve emperyalist güçlerin askeri müdahalesi olmaksızın, Gazze’nin ve yıkıma uğramış tüm Filistin’in yeniden inşası için! Gazze’nin kendi kaderini özgürce tayin etmesi, hükümetinin ve örgütlerinin tanınması için! Gazze ve Filistin’e siyasi müdahaleye hayır! Soykırım makinesine bir dolar daha harcanmamasını; İsrail ile ekonomik, siyasi, askeri ve diplomatik ilişkilerin kesilmesini talep ediyoruz. Nehirden denize özgür Filistin!
İşçilerin Uluslararası Birliği-Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE)
15 Ocak 2025
Yorumlar kapalıdır.