Gezi direnişine grev desteği

Gezi parkı direnişinde AKP’nin Türkiye genelinde uyguladığı polis şiddetini protesto etmek amacıyla Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) bütün yurtta bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

Gezi Parkı Direnişi’ndeki polis şiddetine karşı bir günlük iş bırakan KESK’in Tünel’den Taksim’e yürümesine polis izin vermedi. Polisin yürüyüşe izin vermemesi sonucu KESK’li emekçiler ve aralarında milletvekillerinin de bulunduğu kitle oturma eylemi yaparak duruma tepki gösterdi.

KESK İstanbul Şubeler Platformu Sözcüsü Hüseyin Tosu’nun okuduğu basın açıklamasında “Taksim Gezi Parkı’nın ranta kurban edilmesine karşı gelen yurttaş duyarlılığını polis terörü ile bastırmaya çalışan AKP iktidarı Türkiye halkının vicdanının, hak ve adalet arayışının güçlü duvarına çarptı” dedi ve konuşmasına şu sözlerle devam etti “Bu acımasız polis şiddeti, bizzat Başbakan tarafında miting meydanlarında verilen talimatlarla harekete geçirildi. Bu vahşetin sorumluluğu faşizan politikaların talimatını veren AKP hükümetinin yanı sıra bu politikaları uygulayan başta valiler olmak üzere kolluk güçlerine aittir. (…) Bu nedenle AKP hükümetinin polisi tarafından uygulanan şiddete derhal son verilmesini ve başta Taksim olmak üzere şehirlerin meydanlarında uygulanan polis ablukasının kaldırılmasını istiyoruz.”

Bu arada bazı il milli eğitim müdürlüklerinin telefonla aranarak, greve katılan eğitim emekçilerinin kimlik bilgileri ve TC kimlik numaralarının belirlenmesinin istenildiği öğrenildi. Zaten Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Gezi eylemleri sırasında da okullara yazı göndererek bu eylemlere katılan öğretmenlerin ve öğrencilerin Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) bildirilmesini talep etmişti. Eğitim-Sen yaptığı açıklamada dün sabah İçişleri Bakanı`nın tehdit dolu açıklamalarının ardından, MEB’in resmen hafiyeliğe soyunduğunu ifade ederek, tüm bunların iktidarın içine düştüğü çaresizliğin ve derin korkunun somut bir yansıması olduğunu vurguladı. Kısa bir süre önce MEB’in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile “bilgi paylaşımı” konusunda bir protokol imzalandığına dikkat çeken Eğitim-Sen, MEB’e “Greve katılan eğitim emekçilerinin kimlik bilgilerini neden istediniz?”, “Bu bilgileri MİT ile paylaşacak mısınız?” diye sordu.

DİSK: “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!”

DİSK’e bağlı sendikalar da saat 16.00’da Şişli’de toplanarak yürüyüşe geçti ancak polis Halaskargazi Caddesi’ne kadar yürümeye izin verdi. “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!”, “Her yer Taksim, her yer direniş!” sloganlarına çevrede oturanlardan ve işyerlerinden alkışlarla destek geldi. Polisin TOMA’larla yolu kapatması üzerine basın açıklamasını okuyan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, konuşmasına Gezi Direnişi süresince polis saldırısıyla hayatını kaybedenleri anarak başladı. Kentlere sahip çıkmak için başlayan bu mücadelenin Türkiye halklarının hak ve adalet mücadelesine dönüştüğünü söyleyen Çerkezoğlu, artık bu ülkede hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını vurguladı. Onun ardından söz alan TTB Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan ise bu ülkenin demokrasi, barış ve özgürlük istediğini belirterek halkın 20 gündür meydanlarda bunu ifade ettiğini söyledi.

Gezi direnişi tıpkı sloganlarda attığımız gibi Türkiye’deki halklar ve iktidarın baskı ve şiddetinden nasibini alan herkes için bir başlangıçtır. Bu direnişi işyerlerimize, okullarımıza, mahallelerimize yaymak mücadelenin devamı için büyük önem teşkil etmektedir. Ancak günlerdir genel grev baskısına rağmen sendikaların gecikmeli olarak ve hiçbir şekilde tabanlarını taşımayarak yaptığı bu iş bırakma eylemini son derece yetersiz ve göstermelik buluyoruz. Sendikalar ve sendikalı işçiler üretimden gelen güçlerini gerçek anlamıyla kullanarak bu direnişin bir parçası haline gelmelidirler.

Yorumlar kapalıdır.