Rojava halkı yalnız değildir!

Rojava’da Kürtlerin yaşadığı Tel Aran ve Tel Hasıl köyleri El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi ve diğer radikal İslamcı grupların saldırısıyla kana bulandı. Çoğunluğu kadın ve çocuk olan 50 sivilin hayatını kaybettiği bu saldırıyı kınıyor, Kürt halkına baş sağlığı diliyoruz.

1 Ağustos’ta çoğu çocuk ve kadın yaklaşık 20 kişinin, Afrin’e göç etmek için bindikleri kamyona düzenlenen saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle, son bir hafta içinde ölen sivillerin sayısı 70’e yükseldi ve 360 sivilin yine aynı gruplarca kaçırıldığı söyleniyor.

El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi ve Irak ve Suriye İslam Devleti (ISİL) grupları Suudi Arabistan, BAE ve Türkiye’den destek alarak gerçekleştirdiği katliamlar ile başta Kürtler olmak üzere Arap Alevilerini, Hıristiyanları, Laik Sünnileri ve Suriyeli komünistleri hedef almaktadır. Bu yüzden daha önce ÖSO’nun içerisinde Suriye devriminin aktif bir bileşeni olarak Esad’a karşı savaşan Kürtler şimdi Kürt, Arap, Türkmen, Asuri, Ermeni ve Süryani gibi farklı etnik kökenden gelenlerin oluşturduğu Cephetül Ekrad (Kürt cephesi) ile kendilerini ve Rojava devrimini savunuyor. Suriye Devrimi, etnik unsurların birbirlerine karşı kışkırtılması suretiyle mezhepsel çatışmalar yaratılarak boğazlanmak isteniyor.

Başından itibaren temel stratejisi, Suriye devriminin kitlelerin elinden çalınması olan Türkiye hükümeti, şimdi sivillerin katliamına varan bu gidişata göz yumuyor. Rojava’da bir yıl kadar önce Kürtlerin fiili bir yönetim kurmasını kendisi açısından büyük bir tehdit olarak algılayan AKP hükümetinin Kürt halkına karşı radikal İslamcı gruplara lojistik destek sağladığı bilinen bir gerçek.

Rojava’ya götürülmek istenen yardım konvoyunun engellenmesi, çatışmalarda yaralanan Kürtlerin Ceylanpınar’daki hastanelerden geri çevrilmesi yine hükümetin Kürtlere dönük düşmanca tavrının ve politikasının bir sonucudur. Bu katliam AKP hükümetinin Suriye’deki insanlık dramından bahsederken ne kadar ikiyüzlü olduğunu bir kez daha trajik bir biçimde açığa çıkarmıştır.

Rojava halkı yalnız değildir ve şu iyi bilinmelidir ki dört ayrı coğrafyaya bölünerek yaşamaya mahkûm edilmiş Kürt halkı ile gerçek bir barış ancak eşit ve özgür bir birlikteliğin sağlanacağı koşullarda mümkün olabilir. Bir yandan ‘kendi’ Kürtleriyle ‘barış görüşmeleri’ yaparken diğer yandan Suriye Kürtlerini tehdit eden AKP hükümetinin maskesi düşmüştür. Kürt halkı kendi kaderini özgürce tayin edebilmeli, Suriye’de, Türkiye’de nasıl yaşayacağına kendisi karar verebilmelidir.

Rojava halkı yalnız değildir!

Yaşasın Suriye’nin özgür halkları ve Suriye devrimi!

Yorumlar kapalıdır.