Fikri iktidar ve sokaktaki hayat

Erdoğan, elinin altındaki bütün medya, devlet, zenginlik ve kadro olanaklarına rağmen fikri iktidar olamadıklarından şikâyetçi. Üç sene önce yine benzer bir şikâyette bulunmuş ve partisinin kültürel ve sosyal iktidarını kuramadığını yazmıştı.

Erdoğan neden fikri iktidarını kuramıyor? Halbuki kendi fikirlerine muhalif olan fikirlere sahip pek çok insan tutuklu vaziyette (Türkiye’de 110 gazeteci ve 69 bin 301 öğrenci hapiste). Tutuklu olmayanlar ise medyada yer bulamıyor, dolayısıyla kendilerini ifade edemiyorlar. Bütün televizyon kanalları Erdoğan’ın konuşmalarını baştan sona yayınlıyor. Bütün gazeteler onun her kelimesini satır satır analiz ederek para kazanan köşe yazarlarıyla dolu. Bütün üniversitelerin rektörleri Beştepe’den atanıyor. Akademi kendi kadrolarıyla dolu. Akademideki muhaliflerini susturuyor, KHK ile işinden ediyor, içeri atıyor ya da gözdağı veriyor. KHK’leri kullanarak ilerici ve sosyalist gazeteleri ve kanalları kapatıyor. Kendi aleyhine konuşanların çıktıkları küçük kanallara RTÜK üzerinden ceza yağdırıyor. Ve evet, bunlara rağmen fikri iktidarını kuramıyor.

Bunun anlamı, toplumun geniş bir kesimini oluşturan işçi ve emekçilerin Saray’ın argümanlarına ikna olmadığıdır. İşçi ve emekçiler Saray’a yalnızca tahammül ediyorlar çünkü Saray’la mücadele etmek için ihtiyacını hissettikleri araçlardan bugün için yoksunlar.

Sokakta Saray’ın anlattığından farklı bir hayat var. Saray’a göre “Türkiye uçuyor.” En büyük ekonomiler arasında ve başkanlığın sağladığı refahın etkisiyle de şımarmış vaziyette! Ama Saray’daki hesap sokağa uymuyor! Dört bir yanı kendisine şükretmeyi vaaz eden cemaatlerle çevrili Türkiye’de işçi ve emekçilerinin mide gurultuları, günde beş vakit okunan ezanın sesini bastırmaya başlayalı çok oldu. İşte fikri iktidarın kurulamadığı ve hep yıkıldığı yer burasıdır.

Olağan zamanlarda topluma egemen olan fikirler, aslında egemen sınıfların fikirleridir. Ancak anlaşılan olağan zamanlarda değiliz ki, Beştepe’deki Saray kulübelerin kendi fikirlerine sahip olmamasından şikâyetçi. Belki de bunun nedeni, kulübeler ile saraylar arasında yapılması dilenen bir barışın mümkün olmamasıdır.

Yorumlar kapalıdır.