Çürümenin kısa tarihi: Toplumu nasıl çürüttüler?

“Çankaya’nın şişmanı, işçilerin düşmanı” Turgut Özal, birçok açıdan bugünkü Türkiye’nin ilk müteahhidi sayılabilir. Kuşkusuz ülkenin kolunu kanadını kırarak sahayı hazırlayan 12 Eylül askeri darbesiydi. Darbenin ardında 24 Ocak neoliberal karşıdevrim programı vardı. Hepsinin arkasında da “bugüne kadar işçiler güldü, şimdi gülme sırası bizde” diyen büyük sermayenin temsilcisi patronlar kulübü TÜSİAD bulunuyordu.

Darbenin ardından 41 yıl geçti. İşçisi gülmesin diye askeri darbe yaptıran patronların cepleri çok bol para gördü. Kasaları doldu taştı. İşçinin emekçinin alın terini sömürmenin, kamu mallarına özelleştirme yoluyla çökmenin haddi hesabı yapılmadı. İş kazalarında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü olan, haklarının azlığı, ücretlerinin düşüklüğüyle ucuz Asya pazarına rakip gösterilen Türkiye böyle böyle dünyada en çok dolar milyarderi bulunan ülkeler arasına giriverdi. Yine de gözleri doymadı büyük patronların.

Grevleri yasaklayan, sendikalaşmayı engelleyen, hakkını arayan işçinin emekçinin üzerine polisi jandarmayı gönderen hükümetleri Özal’dan beri çok sevdi patronlar ve onlardan hep daha fazlasını talep ettiler. “Bir koyup üç-beş almayı” seven, “benim memurum işini bilir” diyerek her tür usulsüzlüğü, kılıfına uydurmak şartıyla, hoş gören Özal’ın açtığı yoldan işte şimdi Sedat Peker’in ifşaatlarıyla da iyice faş olan rüşvetin, iltimasın, kayırmanın, çökmenin, kara paranın, tehdidin, yıldırmanın, pusunun, kaybetmenin normal sayıldığı çürümenin en dip noktasına dek varmış bulunuyoruz.

1980 ve 90’lı yıllarda yolsuzluk, hortumlama, iltimas, kayırma olayları faş olduğunda suçlananlar suçtan sıyrılmak için pişkinlikle “Madem rüşvet aldım, belgesi nerede?” diye sorarlardı. Civangate olarak kayıtlara geçmiş rüşvet-yolsuzluk olayında söylenen “Rüşvetin belgesi mi olur ulan!” sözü bu açıdan ibretlikti.

“Rüşvetin belgesi olur mu?” sorusu bugün artık hükmünü çoktan yitirmiş durumda. 20 yıllık AKP hükümetlerinin sonucunda bugün belgesi olmayan tek bir rüşvet olayından, kayıtsız, belgesiz tek bir kayırma ve iltimastan ya da çökme ve kara paradan bahsetmek mümkün değil. Alın terini isteyene cop ve ceza, deveyi hamuduyla yutana plaket ve yol veren bir düzen meşruiyetini yitirmiştir.

Yorumlar kapalıdır.