İDP Girişimi Yaz Kampı gerçekleşti

İDP Girişimi’nin yaz kampı 14-17 Ağustos tarihlerinde gerçekleşti. Yoğun bir katılıma ev sahipliği yapan kamp, Eyüp emekçileri, tekstil işçileri, öğrenci ve işçi gençlik, kadınlar, emekçi Kürtler ve büro işçileri gibi birçok farklı kesimi bir araya getirdi ve kaynaştırdı. 3 gün süren kampta çeşitli konularda atölyeler ve sunumlar yapıldı.

Kampın ilk gününün konusu “Rejim ve İşçi Demokrasisi” idi. Sunum sırasında iktisadi temellerinden koparılmış bir demokrasi tarifinin, sınıfları yok saymakla eşdeğer olduğuna vurgu yapıldı. Liberal demokrasi tanımı teorik olarak ele alınarak tarihsel örneklerle ve çeşitli yazarlardan alıntılarla işlendi. Kapitalist toplumda siyasal demokrasi ile ekonomik demokrasinin eşitsiz bileşik bir gelişim izlediği söylenerek, ekonomik girişimcilik özgürlüğünün doğası gereği siyasal baskıyı nasıl arttırdığı açıklandı. Kampın ikinci gününde tartıştığımız konu “Sendikalar ve İşçi Demokrasisi” idi. Elbette Türkiye’de örgütlenmeyi ve greve çıkmayı bir hayli zorlaştıran ve illegal kılan gerici ve baskıcı yasalar yığınından söz edildi. Ancak bununla da yetinilmedi, Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde öne çıkan tarihsel anlar da sunumun içerisinde yer aldı. Fabrikanın emekçiler tarafından yönetimi gibi Türkiye yerelinde gerçekleşmiş olan işçi demokrasisi örnekleri verildikten sonra, mücadeleci sendikal akımlar örnekleri konuşuldu. Bu sendikal akımlar içerisinde işçi demokrasisinin nasıl tesis edildiği, ne gibi sonuçlar doğurduğu ve diğer sendikal akımlardan farklarını neler olduğu tartışıldı. Kampın üçüncü günü ise “Devrimci Parti ve İşçi Demokrasisi” tartışılarak bir bütünlük oluşturuldu. Kuru bir demokratik merkeziyetçilik ve Leninist parti tanımı sunmak yerine, parti ve işçi demokrasisi ilişkisi canlı bir şekilde tartışıldı. Leninist tarzda örgütlenmiş bir partinin günümüzde neye denk geldiği ve bu tarz bir örgütlenmenin parti içerisinde tesis edilmesi gereken işçi demokrasisinin neden zorunlu bir bütünü olduğu konuşuldu.

Her atölyeden sonra başlatılan tartışma evrelerine Arjantin’deki kardeş partimiz Sosyalist Sol’dan (IS) kampımıza katılmış bulunan yoldaşlar da katkı sağladılar. Özellikle mücadeleci sendikal akımlar ve fabrika işgalleri gibi işçi demokrasisi örnekleri bağlamında oldukça zengin bir tecrübe ağına sahip olan yoldaşlar, bizlerle bu tecrübelerini, izledikleri politikaları ve örgütlenme faaliyetlerini nasıl yürüttüklerini paylaştılar.

Atölyelerimiz dışında biri kadın, biri de enternasyonal bağlarımız konulu olmak üzere iki de ek sunum gerçekleşti. Kadın yoldaşlar, kadınlara yönelik neoliberal saldırıların tartışıldığı bir sunum gerçekleştirirlerken, uluslararası politik ilişkilerimizi anlatan sunumda da İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (UIT-CI) ile Ağustos ayında yaşanan birleşme ve bu birleşmeden çıkan kongre kararları konuşuldu. İkisi de farklı günlerde gerçekleşen ek sunumlardan önce ise gençlik toplantıları alınarak önümüzdeki eğitim-öğretim yılında neler yapabileceğimiz, gençliğin karşılaştığı sorunlara nasıl müdahale edebileceğimiz konuşuldu.

Kamp, son gününde hep bir ağızdan Enternasyonal marşı okunarak sonlandı.

Yorumlar kapalıdır.