Devletin değil emekçilerin sırtında küfe var

İktidarın emekçiden alıp zengine veren ve tüm yaşamımızı ipotek altına alan ekonomi politikası, seçimlere kadar hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon dışında bir şey vaat etmeyecek. Bizler işçi düşmanı bu iktidarın seçim ekonomisinde emekçiler için göstermelik bile olsa dişe dokunur herhangi bir karar alamayacağını görüyoruz. Acil taleplerimiz için birleşik bir mücadele perspektifiyle hareket etmediğimiz sürece yoksulluk ve hayat pahalılığına mahkûm olarak yaşamaya devam edeceğiz.

Bu ortamda emekçilerin seferber olmasından ve mücadele etmesinden korkan ve onlara seçim gecesi sandık dışında hiçbir yol göstermeyen bir Millet İttifakı var. Öyle ki, ittifak olarak hâlâ ekonomik problemlere ortaklaşa nasıl bir çözüm getireceklerine dair somut adımlar atmadılar. Sadece CHP bu konuda teknokratik bir yol haritası çizdi o kadar. CHP’nin planı özetle şu: iktidar olduklarında İngiltere’den ve ABD’den yatırımcı çekerek doğrudan sermaye girişi sağlamak. Bununla birlikte, ekonominin dümenine popüler kurumsalcı birkaç ekonomist getirerek teknokratik bir ekonomi yönetimi yaratmak. Burada iki temel sorun var. Birincisi, yaşadığımız ekonomik buhran teknik bir sorun değil toplumsal bir sorun; yani sermayenin emekçiler aleyhine güttüğü bilinçli bir seçim. İkincisi, bu yol haritası AKP’nin iktidar olduğu dönemde uyguladığı programın neredeyse aynısı, yeni hiçbir şey yok!

Şu da unutulmasın, Kılıçdaroğlu’nun 2021 yılının bütçe görüşmelerinde söylediği “Türkiye’yi Londra’daki bir avuç tefeciden kurtaracağız” noktasından bugün “İngiltere’den yatırımcı getireceğiz” noktasına gelmesi bir sermaye seçeneği olarak Millet İttifakı’nın çözümsüzlüğünün ve emekçilere vaat edebileceği hiçbir şey olmadığının çok güzel bir göstergesi.

Asgari ücret açıklanırken Erdoğan’nın söylediği “bu devletin sırtında küfe var” sözü sermayenin emekçilere bakışını göstermektedir. Bankalar rekor kârlar açıklarken, büyük şirketlerin vergileri silinirken devletin küfesi boş muydu? Biz kendi yarattığımız zenginlikten pay istiyoruz, lütuf değil.

Unutulmasın, ne Cumhur İttifakı’nın ne de Millet İttifakı’nın çözümsüzlüğüne mahkûmuz. Emekçilerin sırtında, sermayenin ve onun sözcülerinin küfesinden başka bir şey yok. Yapılması gereken işçilerin ve emekçilerin sermaye ittifaklarına karşı emek ittifakını kurarak birleşik bir mücadele ile sırtındaki bu küfeyi atmasıdır. Seçimler yaklaşırken sermaye ittifaklarına karşı emeğin ittifakı için birleşelim!

Yorumlar kapalıdır.