Toplumsal eşitsizlik: Alınyazısı değil el yazısı!
Son açıklanan Küresel Servet Raporu’na göre Türkiye’de dolar milyoneri sayısı 236 bini geçmiş. Türkiye 2024 yılında dolar milyoneri sayısı artışında dünyadaki tüm ülkeleri açık ara sollamış. Türkiye’nin dolar milyoneri artış oranı dünyaya göre tam yedi kat daha fazla olmuş! Buna mukabil Türkiye’de ortalama servet yüzde 21 oranında gerilemiş. Kısaca birileri yine çok zengin olurken toplumun çoğunluğu yoksullaşmaya devam etmiş. Gelir dağılımındaki bozukluk daha da artmış. Gelir eşitsizliği daha da büyümüş.
Bu rakamlar malumun ilanı olmuş! Kuşkusuz işçiler, emekçiler zaten bunları biliyor. Bilmemesi mümkün mü? Her gün bu yoksulluğu, eşitsizliği yaşıyorlar. İşsiz gençler, dar gelirli emekliler, kent yoksulları, açlık sınırında çalışan milyonlar bu verilerin yaşayan tanıkları ve mağdurları durumundalar. İyi de ne zenginlik ne de yoksulluk kendi başına oluyor. Toplumsal eşitsizlik ve yoksulluk doğal afet değil. Tercih edilen ekonomi politikalarının sonucu. AKP hükümetleri çeyrek asırdır bu ekonomi politikalarının uygulayıcısı durumda.
Toplumsal eşitsizlik ve yoksulluk nasıl olmasın ki? Aralık ayı sonuna kadar 2026 yılı asgari ücreti açıklanmış olacak. Mevcut asgari ücret 22 bin lira. Konuşulan artış oranı yüzde 25-30. Yeni asgari ücret bu durumda 28 bin lira civarı olacak. Demek bir asgari ücretli 125 yıl boyunca yemeden içmeden çalışırsa 236 bin dolar milyonerinden biri olabilir! Hadi asgari ücretin iki katını alsın. O durumda da dolar milyoneri olabilmek için yemeden, içmeden biriktirmek şartıyla, 60 yıldan fazla çalışması gerekiyor!
Böyle bir gelir eşitsizliği hakla, hukukla bağdaşır mı? Böyle bir eşitsizlik akılla, izanla izah edilebilir mi? Tabii ki hayır! Yoksulluk alınyazısı değil. Doğal afet de değil. Mesele imkânsızlık da değil. Mesele kaynak yokluğu da değil. Mesele tembellik de değil. Mesele kapitalizm. Mesele sömürü. Mesele AKP’nin Orta Vadeli Programı. Mesele deveyi havuduyla yutan sermaye düzeni. Mesele bile isteye açlık sınırının dahi altında bırakılan asgari ücret. Ortalama ücretin asgari ücret haline geldiği, asgari ücretin açlık sınırı altında kaldığı böyle bir ülke tabii ki dolar milyoneri şampiyonu olur. Emekli aylığının kiraya dahi yetmediği böyle bir ülkede tabii ki ekonomik-sosyal eşitsizlik patlar. Oysa imkân da var, kaynak da var. Olmayan, niyet. Olmayan, emekçi halka hizmet edecek bir iktidar. Olmayan, ekonomik-sosyal eşitlik. Olmayan, adil ve eşit bölüşüm. Ama bunlar kader değil. Bunlar asla alınyazısı değil. Bunlar kaçınılmaz doğal afetler değil. Sadece sermayenin el yazısı yerine emeğin el yazısı gerekiyor. Bu yüzden emekçiler siyasetin öznesi olmalı! Bu yüzden emekçiler yönetmeli!
Yorumlar kapalıdır.