UPS direnişi: Savunma hattından saldırıya!

“Bizler kazanmaya mecburuz!” diyen UPS işçileri Zonguldak madenci yürüyüşünün ardından en önemli direnişlerden birini gerçekleştirmekteler, çünkü UPS sistemin kilit sektörlerinden biri olan kargo sektöründe faaliyet göstermekte olup, ülkenin her yerinde çalışma yapmakta. Ayrıca daha önce sendikalaşma mücadelesinin başarıyla sonuçlanamadığı bir sektöre sendikanın girebilmesi büyük önem taşıyor, çünkü UPS’nin direnişçi işçilerinin kazanması halinde, bu direnişi dikkatle takip eden diğer kargo şirketleri çalışanları da sendikalaşma mücadelesine başlayacaklardır. Görünen o ki, bu direniş on binlerce kargo işçisinin geleceğini belirleyecek.

UPS direnişini önemli kılan noktalardan biri de TÜMTİS’in en başından beri işçisinin yanında, mücadeleci bir sendika olmasıdır. Maalesef bu son zamanlarda rastlayamadığımız bir durum. 8 ayı devirip 9. aya giren direnişçi işçiler gerekirse bir 9 ay daha direnebileceklerini söylerken, sendika da sonuna kadar işçilerle birlikte mücadeleye devam edeceklerini dile getiriyor.

Bunca zamandır süren direnişteki işçilerin bir kısmı ilk defa direnişe çıktıktan sonra tanışıyorlar. Her birinin ayrı hayatları, ayrı sorunları, ayrı karakterleri var ama bütün bu süreç boyunca neredeyse hiçbir arkadaşlarından fire vermeden, bir arada durabilmeyi başarıyorlar. Her direnişte gördüğümüz gibi UPS direnişi de önemli bir dayanışma örneği teşkil ediyor.

UPS direnişini kazanmaya adım adım yaklaştıran önemli bir nokta da mücadelenin enternasyonal boyutu. ABD merkezli kargo tekelini uluslararası alanda teşhir ederek, küresel eylemler gerçekleştiren ve UPS yönetimi üzerindeki basıncı artıran ITF, mücadelenin yükselmesine önemli bir destek sunmuş, bu durum sayesinde de işçilerin enternasyonal mücadelesinin önemi bir kez daha açığa çıkmıştır.

İçinde bulunduğumuz dönemin, işçi sınıfının savunma mevzilerini korumaya çalıştığı bir dönem olduğu aşikâr. Son zamanlarda gördüğümüz mücadelelerin hepsi hak kaybından kaynaklanan mücadelelerdi. Lakin UPS direnişini başlatan işçiler daha önce sahip olamadıkları bir hak -sendika ve insani çalışma koşulları- için mücadele ediyorlar. En son gördüğümüz önemli direnişlerden TEKEL örneği dahi bir savunma mücadelesiyken, UPS işçileri daha önce tadını bilmedikleri bir şey için mücadele ediyorlar ve haklı mücadelelerinde önemli kazanımlara doğru ilerliyorlar.

Savunma hattından saldırıya geçen UPS işçileri kazanırsa, sınıf kardeşlerine olan sorumluluğunu yerine getirmiş olacaktır! UPS işçisi kazanırsa, işçi sınıfı kazanacaktır!

Yorumlar kapalıdır.