Güler Zere, yaşamını yitirdi

Daha 20 yaşındayken 34 yıl hapse mahkûm olmuştu. Geçen yıl (kendisi 34 yaşındayken) damak kanserine yakalanmış, eldeki sağlık raporlarına, Türk Tabipleri Birliği (TTB)’nin ‘ölümün eşiğinde’ uyarılarına karşın uzun süre cezaevinde tutulmuştu. Nihayet, ülke çapında gerçekleşen eylemler sonuç vermişti de, 6 Kasım 2009 günü, Güler Zere tahliye edilmişti.

Oysa tahliyesinden bir ay kadar önce, 16 Ekim tarihli hastane raporunda, “hastalığın gerileme göstermediği, tekrarladığı, geri dönülmez aşamaya girdiğinin” çoktan anlaşıldığı belirtilmişti bir kere.

Zere, tahliye olduktan sonra İstanbul Küçükarmutlu’daki evine dönmüştü. Burada, tedavisine devam edilmeye çalışılmıştı.

Son mektubunda; “geç bırakıldım. Beni ölümün kıyısına getirip öyle bıraktılar. Yaşam hakkım gasp edildi. Dışarıda ‘ölme hakkı’ verildi. Bunu da unutmayacağım. Henüz içeride hasta tutsaklar var. Hâlâ tecrit var. Ki tecridin ta kendisidir ölüm,” demişti.

Ne yazık ki, dün aldığımız haberle birlikte, bunun, tecridin ölüm demek olduğunun, acı bir kanıtı oldu kendisi.

Güler Zere, dün yaşamını yitirdi.

Yazan: İC – Haber, 7 Mayıs 2010