Direnişlerinin 158. gününde UPS işçilerinden basın açıklaması

Türk-İş’e Bağlı TÜMTİS’te sendikalılaştıkları için işten çıkartılan UPS işçileri direnişlerinin 158. gününde direniş alanları olan Mahmutbey Aktarma Merkezi önünde bir basın açıklaması yaptı. Direnişte bir yandan hukuki süreç devam ederken öte taraftan patron da mücadelenin uzamasından duyduğu rahatsızlığı belli eden açıklamalar yapmakta.

İlk etapta , patron, UPS’de sendikaya izin vereceğini söyleyip, kadrolu işçileri işlerine geri alacağını ancak taşeron işçileri kabul etmeyeceğini açıklamıştı. Ama işçiler ve sendika buna karşı tavrını net bir şekilde belli etti: “Mücadeleye birlikte başladık ve ancak hepimiz sendikalı olarak işe alınırsak mücadele biter!” Bunun ardından, patron cephesinden taşeron işçilerin de yarısının alınabileceğine dair yeni açıklamalar geldi. Ama işçilerin tavrı yine aynı oldu. UPS patronu mücadelenin bütünlüğünü bozmak için bu tip yöntemler uygulayıp başarıya ulaşamayınca içerideki sendikalı işçiler üzerindeki baskılı tutmuna geri döndü. 4 Ekim Pazartesi günü Mahmutbey Aktarma Merkezi’nden iki işçi daha sendikalı oldukları nedeniyle işten atıldılar ve direnişteki arkadaşlarının arasına katıldılar.

Tüm bu gelişmelerin devamında ise 9 Ekim Cumartesi günü TÜMTİS ve işçiler mücadeleye olan bağlılıklarını dile getiren bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Ayrıca ITF’ye (Uluslararası Taşıma İşçileri Sendikası) bağlı olan çeşitli ülke sendikalarının temsilcilerinin de basın açıklamasında yer alması morallerin yükselmesinde önemli bir rol oynadı.

Basın açıklamasında TÜMTİS, hiçbir şekilde mücadele etmekten vazgeçmeyeceğini ve hedeflerinin direnişteki tüm işçileri sendikalı olarak işlerine döndürebilene kadar mücadele etmek olduğunu vurguladı. Belçika, Hollanda, Almanya, Avusturya ve Norveç gibi ülkelerden gelen sendikacılar da hem direnişe desteklerini belirtirken hem de olası bir uluslararası eylem kararında tüm güçleriyle buna katılacaklarını dile getirdiler.

Yaklaşık 250 kişinin katıldığı basın açıklaması, “UPS’ye sendika girecek başka yolu yok!”, “Atılan işçiler geri alınsın!”, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganlarıyla son buldu.