Petrokimya – Kriz bittiyse, kriz öncesi koşullara dönelim!

Merhaba arkadaşlar;

Geçtiğimiz bayramda Tekirdağ’a ziyarete gitmiştim. Orada oturan ve fabrikalara servis çeken bir arkadaşı gördüm ve oradaki durumun nasıl olduğunu ve işlerin nasıl gittiğini sorduğumda: “İşler iyi, yoğun çalışıyoruz. Hatta bayramda bile çalışanlar var” diye cevap aldım. “İstersen şimdi servis çekeceğim. Oraya gelir misin?” diye sorduğunda ben de tereddütsüz kabul ettim.

Orada çalışan işçi kardeşlerimle sohbet ederim diye düşündüm. Servis arabasına bindim. İlk önce duraklarda bekleyen işçileri aldık. Fabrikaya gidinceye kadar sohbet edecek kimse olmadı ama paydos eden işçiler servise binmeye başlayınca binen arkadaşlara sohbet etmek amacıyla nasıl olduklarını ve işlerin nasıl gittiğini sordum. Binen işçilerden kimsenin memnun olmadığını gürdüm. “Bayramda bile çalıştırıyorlar” diye sitem etiler. Ben de bayram mesaileri daha fazla kazandırmıyor mu size diye sorduğumda bir abla bana cevap verdi: “Siz bizden fazla para alıyorsunuz.” Önce beni de orada çalışan biri sandı. “Biz taşerona çalışıyoruz, bizleri borçlandırıp tatil günlerinde çalıştırıyorlar” dedi. Nasıl borçlandırdıklarını sorduğumda “İşe gelemediğimiz veya iş olmayan günlerde bizleri çalıştırmayıp iş olan günlerde çalıştırıyorlar” diye devam etti. “Peki, kadroya geçme gibi bir durumunuz var mı” diye sorduğumda, “Yok bizi niye kadroya alsınlar ki, hem daha ucuz çalıştırıyorlar, hem de patronun başı ağrımıyor”;buna karşı gelen arkadaşlarınız var mı diye sorduğumda ise “Kriz koşularında çalışıyoruz ve dışarıda bir sürü işsiz var. Kimse işini kaybetmemek için karşı koyamıyor. Zaten çoğu kiracı. Evine zor ekmek parası götürüyor. Bu koşulda çalışan birisinin karşılık vermesini beklemek aptalca olur” diye cevapladı beni.

Evet, arkadaşlar sohbet ettiğim ablam doğru söylüyor. Biz işçileri kriz koşularında çalıştırıp servetlerine servet katıyorlar, daha uzağa gitmeyelim, geçenlerde referandumda bizlerden oy almak için kapımızı çalanlar sizlere özgürlük getireceğim diyen patron yaltakçıları ne diyorlardı? “Kriz bizi teğet geçti” diyorlardı. Patronları kurtarmak için paketler çıkartan başbakan ve milletvekilleri bugün krizin bitiğini söylüyorlar ve patronlar kâr marjlarını açıklayıp bunlarla gurur duyarlar. Ama patronlar kâr etmesine rağmen biz işçiler hâlâ kriz koşularında çalıştırılıyoruz. Madem ki kriz bizi teğet geçti, o zaman şimdiye kadar biz işçiler fedakârlık yaptık, işsiz kaldık, sesimizi çıkarmadık, esnek çalışma koşullarında çok çalıştırıp az verdiler, yine sesimizi çıkarmadık, sağlıksız koşularda çalıştırdılar, güvensiz iş alanlarında çalıştırdılar ve hayatını kaybeden işçi kardeşlerimiz oldu, biz yine sabrettik.

Şimdi fedakârlık sırası patronlarda! Mademki kriz biti, bizleri sömürerek kazandıkları kâr marjlarını anlatıyorlar, artık az kâr edip biraz da bizlere versinler! Bizden oy isteyen Başbakan’ımız bir de bunu yapsın da görelim. Madem ki kriz bizi teğet geçti, artık işten çıkartmalar yasaklansın insanca yaşamak için maaşlarımız yükseltilsin, taşeron sistemi kaldırılıp bütün işçiler kadrolu çalıştırılsın ve sendikasız işyeri kalmasın.