Hükümetin “istihdam stratejisi”: Esnek ve güvencesiz çalışma!

Haklarımıza dönük kapsamlı bir saldırıyı hayata geçirecek Torba Yasa’nın, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri sürüyor. Hükümetin planlarına göre, yasa paketinin Şubat ayı ortasında Meclis’ten geçmiş olması bekleniyor.

Esnek ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıran Torba Yasa saldırısı, AKP hükümetinin bu konudaki ne ilk adımı, ne de son adımı olacak. AKP, esnek ve güvencesiz çalışmayı, işsizliği kullanarak, “istihdamı artırma” söylemiyle meşrulaştırmaya çalışıyor. Patron örgütleriyle birlikte hazırladıkları fakat kamuoyuna sunmaya henüz çekindikleri “Ulusal İstihdam Stratejisi” ise, esnek ve güvencesiz çalışmanın ‘gizli anayasası’ niteliğinde. Bugün Torba Yasa’yla gündeme gelen saldırı maddelerinin de, bu belgede yer aldığı tahmin ediliyor.

Ve dahası, hükümetin “istihdam stratejisi”nde kıdem tazminatlarının kaldırılması, bölgesel asgari ücret uygulaması, özel istihdam büroları yer alıyor. Yani hükümete göre yüksek işsizlik oranları, patronların kıdem tazminatları nedeniyle diledikleri gibi işçi atmakta zorlanması, ücretlerin yüksekliği (!) gibi nedenlere dayanıyor.

Bu “istihdam stratejisi” dahilinde de, daha Torba Yasa Meclis’ten geçmeden, kıdem tazminatı hakkı gündeme getirilmeye başlandı. Burjuva medyada, kıdem tazminatlarının alınması kolaylaştırılıyor diye sunulan tasarıyla, yakın bir zaman içinde, kıdem tazminatları da mazide kalan bir nostalji haline getirilmeye çalışılacak.

Bu saldırı dalgası ise, kuşkusuz, işçi sınıfının birleşik bir mücadelesiyle püskürtülebilir. Bugün bu mücadelenin başını çekmesi gereken organlar ise, işçi sınıfının halihazırda yegane örgütleri olan sendikalar. Ne var ki, sendikaların başına çöreklenmiş bürokratlar, Torba Yasa’ya karşı da ya Türk-İş örneğinde olduğu gibi, hiçbir şey yapmadılar ya da DİSK örneğinde olduğu gibi, göstermelik basın açıklamalarından ve eylemlerden öteye gitmediler.

Bu noktada, sendika tabanının, öncü işçilerin, mücadeleci sendika şubelerinin, bu saldırı dalgasına karşı birleşik ve etkili bir eylem programı için, sendikalarda oluşturacağı basınç, belirleyici önemde. Torba Yasa’ya karşı böyle bir mücadele hattının kurulması henüz sağlanamamış olsa da, önümüzdeki dönemde, başta kıdem tazminatları olmak üzere yeni saldırıların kapıda olduğunu unutmamalıyız.

Dolayısıyla, hükümetin “istihdam stratejisi”nin karşısına, işçilerin “istihdam stratejisi”ni çıkarabilmemiz gerekiyor. İşsizliği gerekçe gösterip esnek ve güvencesiz çalışmayı dayatan, yani ölümü gösterip sıtmaya razı olmamızı isteyen AKP hükümetine karşı, işsizliğin gerçek nedenini ortaya koyan, herkese iş ve iş güvencesi temelinde bir mücadele hattı örülmeli.

İşsizliğin tek gerçekçi çözümü, ücretler düşürülmeksizin iş saatlerinin kısaltılması ve açılan ek vardiyalara yeni işçilerin alınmasıdır. Ve iş güvencesidir, yani işten atmaların yasaklanması, sendikalaşma önündeki engellerin kaldırılması, taşeronun yasaklanmasıdır. Hükümetin ve patronların saldırısını durduracak ve savunma hattından saldırıya geçmemizi sağlayacak böyle bir mücadele programı etrafında birleşmeliyiz!

Yorumlar kapalıdır.