Gerze’de “Yaşam hakkımızı koruyalım” mitingi gerçekleşti

26 Kasım günü, termik santrale karşı mücadele veren pek çok kurum ve kişi Yeşil Gerze Çevre Platformu’nun düzenlediği ve çağrısını yaptığı “Yaşam hakkımızı koruyalım” mitinginde, Gerze’de buluştu. Sokaklara, meydanlara, insanların yüzlerine, dükkanlara direnişin kokusu sinmişti. Tüm binalarda, dükkanların camlarında termik santral karşıtı pankartlar ve yazılamalar dikkat çekiyordu. Miting beklediğimiz kadar kalabalık olmasa da; Gerze halkı, birçok ilden gelen direniş destekçilerini coşkuyla karşıladı.

“Hayır” demek için sebepler farklıydı belki; kimi bunu doğanın kirletilmesi olarak görüyor, kimi doğanın ticarileştirilmesine karşı duruyor, kimi ise kürsüden seslenirken sorunu Anadolu Grubu sahibi Tuncay Özilhan’ın vicdansızlığında buluyordu. Ama orada olmak bunun için önemliydi; mücadelenin farklı boyutlarını görebilmek ve paylaşabilmek için. Orada olabilmek bir şey için daha önemliydi: Yeşil Gerze Çevre Platformu Sözcüsü Şengül Şahin’in “Termik santrale hayır diye sokağa inmeyenler; bugün sokaktan kaçarsan yarın sokağa inemeyeceksin.” sözünden yola çıkarak, yarın yine sokağa inebilmek için önemliydi.

Miting bitiminde bir grup insan olarak termik santral kurulması planlanan alanın yakınındaki direniş çadırına gittik. Gerze’de olmak bana göre en çok da, direniş çadırında mücadele veren Gerze’li yaşlı amcanın ağzından şu cümleyi duyabildiğim için önemliydi: “Özilhan değil, o gelsin bu gelsin fark etmez; bu kıyım devletin işidir.

Yorumlar kapalıdır.