Bilgi Üniversitesi’nde işçi kıyımını direnen işçiler sonlandıracak!

Türkiye’de ilk kez akademisyenler, asistanlar ve diğer hizmet birimlerinde çalışan tüm işçiler bir araya gelerek aynı sendika çatısı altında örgütlenme sürecini başlattı. Ancak Sosyal-İş çatısı altında Bilgi Üniversitesi’nde başlatılan bu süreç, yönetimin sendika ve işçi düşmanı tavrı ile karşı karşıya.

İşçi düşmanı Bilgi Yönetimi, son olarak çoğu sendika üyesi olan 24 çalışanı işten çıkarmıştı. Bunun üzerine direnişteki işçiler, kampüs içinde oturma eylemine başlamıştı.

Sürdürülen eyleme destek olması amacıyla, oturma eyleminin yapıldığı yerde, “açık hava dersleri” ve işçi kıyımına karşı imza kampanyası başlatıldı. Bu gelişmeler sürerken, 3 Ekim’de gerçekleşen Murat Belge tarafından verilen Açık Hava Dersi’ne katılan bir destek personeli daha işten atıldı.

4 Eylül’de başlatılan eylemde kısa sürede toplanan binden fazla imza emek dostlarının yanı sıra Bilgi Üniversitesi öğrencileri ve velilerinin de işten atılan işçilerin yanında olduğunu gösterdi.

15 Ekim’de de sendika üyeleri, öğrenciler ve sendika mücadelesine destek verenler bir araya gelerek toplanan imzaları rektörlüğe verdi. “İşten atılanlar geri alınsın”, “müşteri değil öğrenciyiz”, “sendika hakkımız engellenemez” sloganları atarak imzaları teslim etmek isteyen eylemcilere Bilgi Yönetimi önce güvenlik güçleri ile tehdit yollarak engel olmaya çalıştı. Kalabalık, kararlılığından vazgeçmeyince yönetim çareyi Rektörlük binasına saklanmakta buldu. Demokratlığını yere göre sığdıramayan yönetim, kendi öğrencisini ve sendika çalışanını binaya sokmaya dahi cesaret edemeyip, avukatını dışarı göndermekle yetindi.

Eylemin ardından ise Bilgi Üniversitesi’nden öğrenciler ve Sosyal-İş basın açıklaması yaptı. Öğrenciler işten atılanların geri alınmasını, işten çıkarmalara ve çalışanların sendikada örgütlenip, kolektif olarak haklarını korumalarına yönelik baskılara son verilmesini talep etti.

Sosyal-İş ise açıklamasında Bilgi Üniversitesi’nde yaşananların diğer vakıf ve devlet üniversitelerinde yaşananlardan bağımsız olmadığını ve Bilgi’de yaşanmakta olanların önümüzdeki günlerde yasalaştırılması beklenen Üniversite Reformu ile ilgili olduğunu belirtti.

Bilgi Yönetimi korkup binalarına sinmekte çok haklı. Çünkü zafer direnen işçilerin olacak!

İşten çıkarmalar yasaklansın!

Vakıf üniversiteleri hiçbir tazminat ödenmeden devletleştirilsin ve özel üniversite açılması yasaklansın.

Tüm üniversiteler, öğrenciler, akademisyenler ve üniversite çalışanları tarafından belirlenen ve seçilen kurullarca yönetilsin, rektörlük sistemi kaldırılsın.

Yorumlar kapalıdır.