İTÜ Asistanlarından 50-d’ye dur de eylemi
Bugün, (15.10.2012) İstanbul Teknik Üniversitesi asistanları başta olmak üzere birçok üniversiteden asistanlar isten atılmanın ve güvencesiz çalışmanın önünü açan 50-d yasasına dur demek için Taksim’de eylemdeydi. Yaklaşık 400 kişinin katıldığı eylemde, “diplomalı işsiz olmayacağız” “50d’ye dur de”, “iş güvencesi istiyoruz”, “YÖK gitsin biz buradayız” gibi sloganlar atıldı. Taksim Meydanı’ndan Gümüşsuyu kampüsüne yüründükten sonra basın açıklaması yapıldı.
Basına ve Kamuoyuna
YÖK’ün dayatmalarına ve İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğünün uygulamalarına karşı araştırma görevlilerinin taleplerini bir kez daha yinelemek için buradayız.
Gelecek Yüksek Öğretim Kanunu’nun üniversiteleri dönüştürme idealinin bir tatbikatı bugün İTÜ’de yaşanıyor. Azami süre tanımından hareketle 6111 sayılı torba yasada yer alan bir kanun kullanılarak, araştırma görevlilerinin işlerine son veriliyor. Yüksek lisansta 3, doktorada 6 yılı tamamlamış ve mezun olmamış 50-d’li araştırma görevlilerinin ilişkileri kesiliyor. Bir önceki basın açıklamasından bu yana geçen bir ay sonunda 8 araştırma görevlisinin ilişiği kesildi ve 90’a yakın araştırma görevlisinin de önümüzdeki günlerde aynı kapsamda işten atılması söz konusu. Diğer yandan bu belirsizlik içinde azami doktora süresini aşmadan tezlerini tamamlamış araştırma görevlilerinin de atama işlemleri bekletiliyor.
Yükseköğretim kanunu öğrenimi devam ettiği sürece lisansüstü öğrencilerinin 50-d kadrosundan istihdam edilebileceğini açıkça belirtiyor. Buna rağmen YÖK, yasayla yapamadığını dayatmayla yapıyor ve araştırma görevlilerinin işten çıkarılmasına sebep oluyor. İTÜ Rektörlüğü de bu hukuksuzluğa ortak oluyor. Bu mağduriyete maruz kalan araştırma görevlilerinin durumunu tartışmak üzere Rektörlük tarafından oluşturulan komisyon ise bu işlevi yerine getirmiyor.
Mağduriyetimizi ve taleplerimizi her fırsatta İTÜ’nün tüm organlara ulaştırmaya çalıştık. Araştırma görevlilerinin üniversitenin asli parçası olduğunu, araştırma görevlilerinin hedef alan bu uygulamaların İTÜ’yü geri dönülmez bir şekilde dönüştüreceğini yineledik. Bu süreçte basın açıklaması yaptık ve İTÜ’de bu duruma sessiz kalamayan araştırma görevlisi, öğretim üyesi, idari personel, sözleşmeli çalışan ve öğrencilerin 1000’e yakın imzasını İTÜ Rektörüğüne ilettik. Fakat İTÜ Rektörlüğü bu tepkilere seyirci kaldı. Bugün bizler burada bir adım daha atıyor ve taleplerimizi gerçekleşene kadar “üniveristemizi terk etmiyoruz”.
Bir YÖK görüş yazısıyla iş güvencesinin askıya alınmasını, araştırma görevlilerinin işine son verilmesini kabul etmiyoruz ve İTÜ yönetiminin sorumluluk alıp bu haksızlığı gidermesini talep ediyoruz.
YÖK gitsin, biz kalıyoruz!
İstanbul Teknik Üniversitesi
Araştırma Görevlileri
Yorumlar kapalıdır.