Beyazıt’tan ODTÜ’ye bin selam!

Önümüzdeki aylarda meclisten geçirilmesi planlanan bir yasa taslağı var. Üniversiteleri, öğrencisinden asistanına, işçisinden akademisyenine kadar etkileyecek, onları güvencesizliğe ve geleceksizliğe mahkum eden bir yasa taslağı… Adına Yeni YÖK Yasa Taslağı dediğimiz bu taslak, bugün -25.12.20212- Beyazıt’ta bizzat bu bileşenler ve kitle örgütleri tarafından protesto edildi. ODTÜ direnişinin sıcaklığı sürerken rektörler tarafından ODTÜ’lü öğrenciler aleyhine yapılan ortak açıklama kınanarak öğrencilerin yayındayız vurgusu yapıldı.

Üniversite A.Ş.’ye YÖK’e ve yasasına geçit yok!

Bu yasa taslağının, üniversitelerin niteliklerini kökten değiştirerek onları A.Ş.’lere dönüştüreceği, bilimi, şirketlerin tekeline ve hizmetine sokacağı, çalışanları, sözleşmeli, esnek ve güvencesiz

çalışma düzenine mahkum edeceği, öğrencileri ise şirketler adına staj adı altında çalışan ücretsiz işçiliğe ve birçok “işlevsiz” bölümün kapanmasıyla, geleceksizliğe yönlendireceği pek çok kez dile getirildi. Bu çerçevede “Üniversite A.Ş.’ye YÖK’e ve yasasına geçit yok” pankartı arkasında iki koldan Beyazıt Meydanı’na yüründü. “Ferman YÖK’ün üniversiteler bizimdir”, “kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganlarıyla İstanbul Üniversiesi (İÜ) önüne gelindiğinde İÜ içerisinden bir grup ise, “Asistan kıyımını durduracağız” pankartı ve “50-d’ye dur de” dövizleriyle meydana geldiler.

Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal yaptığı açıklamada şöyle konuştu; “Yeni YÖK Taslağı uzun bir süredir yükseköğretimi sermayenin, devletin ve siyasal iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırma girişimlerinin vardığı son noktadır. … Üniversiteyi üniversite olmaktan çıkaran saldırılara karşı koymak üzere tüm üniversite bileşenleri ve demokratik kitle örgütleri olarak bir araya geldiğimiz bugün Üniversite A.Ş.’ye, YÖK’e, yasasına geçit vermeyeceğiz.

İstanbul Asistan Dayanışması adına söz alan Ceyda Sungur ise bu yasanın asistan kıyımını meşrulaştırdığını belirterek şunları söyledi; “Önümüzde duran yok hükmündeki YÖK tasarısı tüm kamu üniversitelerindeki öğretim elemanlarını sözleşmeli hale getirmek arzusundadır. Sizleri de bizler gibi 50/d’li yapmak istiyorlar. Vakıf Üniversitelerinin ve kurulması planlanan özel üniversitelerin yükseköğretim sisteminde yarattığı yıkıcı etki kamu üniversitelerinin tasfiyesiyle hızlandırılmak isteniyor. Mevcut ve müstakbel bu tehdidin berhava edilmesi için tek yol, vakıf üniversitelerinin bir an evvel kamulaştırılması ve buradaki öğretim elemanlarının koşulsuz iş güvencesine ve dolayısıyla patron baskısından azade bilimsel özgürlüğe kavuşturulmasıdır. Bir kez daha söylüyoruz. Biz kalıyoruz, YÖK gitsin!

Her yer ODTÜ, her yer direniş!

Hatırlanacağı üzere dün on iki üniversite, ODTÜ akademisyenlerini ve direnen öğrencileri hedef alan pervasızca bir açıklamada bulunmuştu. Bu durum elbette karşılık buldu. Bugün, bu açıklamaya karşı bizzat açıklamayı yapan üniversitelerin akademisyenleri, rektörleriyle aynı görüşü paylaşmadıklarını ve ODTÜ öğrencilerinin yanında olduklarını belirtiler. Beyazıt’taki eylemde de rektörlere öfke vardı. “Her yer ODTÜ, her yer direniş” sloganlarıyla direnen öğrencilere selam gönderildi.

Rektörlerin açıklaması, üniversite öğrencileri arasında da tepki topladı. Bugün 15:30’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencileri üniversite rektörünü açıklamasını geri çekmesi talebiyle protesto etti. Yarın ise -26.12.2012- Galatasaray Üniversitesi öğrencileri 13:30’da GSÜ Rektörlüğü önünde rektörlüğü protesto edecek.

Otuza yakın örgüt, parti, sendika ve derneğin katıldığı eylem, geçit yok sloganlarıyla ve halaylarla sona erdi.

Yeni YÖK Yasa Taslağına tepkiler birçok yerde gün geçtikçe artmaktadır. Birçok üniversitede mobilizasyon söz konusu. Unutmamak gerekir ki bu yasa taslağı, neoliberal bir sınıf saldırısıdır. Öğrencilerin ve işçilerin ortak taleplerle bir araya gelmesinin çok uygun olduğu bir dönemden geçerken sınıf hareketiyle bağdaşma zorunluluğunu atlarsak, yeni başlayan kıpırdanmaları sönümlenme tehlikesiyle karşı karşıya getirebiliriz. Salt öğrenci hareketliliği ve salt AKP karşıtlığını aşarak bu hareketliliği neoliberal saldırılara karşı bir sınıf hareketine dönüştürme aciliyeti gün geçtikçe artarken öğrenci hareketinin sendikalarla birlikte ortak mücedele ağı örmesinin koşulları da olgunlaşmaktadır.

Bu saldırılara karşı taleplerimiz açık ve net.

Yeni YÖK Taslağı geri çekilsin.

Özel üniversite açılması yasaklansın. Vakıf üniversiteleri ise kamulaştırılsın!

Herkese kadrolu iş güvencesi.

Şirketlerin değil, emekçilerin üniversitesi.

Geçit yok!

Yorumlar kapalıdır.