Erdoğan’ın son çırpınışları ama faydasız!

Mesajı almayan ayağa kalkan halk değil bizzat Başbakan Erdoğan’ın kendisidir. Erdoğanlı AKP hükümetinin son kullanım tarihi gelmiştir. Böl parçala yönet ilkelliği içinde direnişi içerden parçalama hilekarlığı sonuç vermeyecek, Erdoğan amacına ulaşamayacaktır. Zor ve hile ile artık Türkiye’yi yönetmek mümkün değildir. Bu yöndeki her ısrar öfkeyi ve seferberliği daha da büyütecektir. Türkiye’nin dört bir yanında günlerdir ayakta olan milyonlarca insanın Başbakan parmağını salladı diye evine döneceğini sanmak ancak gözü dönmüş bir iktidar körlüğünün ürünü olabilir.

Neden Erdoğan’ın son çırpınışları ama faydasız diyoruz? Çünkü Başbakan Erdoğan kendi iktidar müttefiklerinin önemli bir kısmı da dahil olmak üzere neredeyse toplumun tüm kesimleriyle çatışmaya girmiştir. Çatışma o derece yaygın bir nitelik kazanmıştır ki sermaye ve iktidar bloğunda çıkarları ayrışanlar Erdoğan hakkındaki en sivri eleştirilerini ne saklanma ne de yalanlanma yönünde en ufak bir çaba göstermemektedir. Doğrudan Fethullah Gülen’in sözcüleri 10 yıllık kullanım süresinin dolmuş olabileceğinden bahsetmekte, TÜSİAD’ın ağır topları kendilerini çapulcu ilan etmekten çekinmemektedir. Bu tablo yarının öngörünümüdür.

İstanbul’u finans kapitalin başkenti yapmaya ant içmiş Erdoğan’ın faiz lobisinden bahsederek kendi tabanı için düşman icad etme girişimi ise sadece yaşadığı çaresizliğin derinliğini göstermektedir. Sermaye bloku ekonomik istikrar adına Hükümetin ayakta kalmasından yana olsa da Erdoğan’ın bu ihtimali tehdit eden çıkışlarını kabul etmekten de uzak bir duruş sergilemektedir. Bu nedenle özellikle Cumhurbaşkanı Gül üzerinden sık sık “normalleştirme” yönünde müdahaleler söz konusudur.

Net olan Türkiye’nin Erdoğan’ın gerilim politikalarıyla yaşamaya devam edemeyeceğidir. Gezi Parkı direnişinin geldiği nokta Erdoğan ile Türkiye’nin gideceği noktayı göstermektedir.

Gezi Parkı’nı savunmak, demokratik hak ve özgürlüklere sahip çıkmak, insan gibi onurumuzla yaşamayı istemek ve bu uğurda gösteri, yürüyüş ve ifade hakkımızı kullanmak anamızdan emdiğimiz süt kadar helaldir, meşrudur, haktır. Suç bunları engellemektir.

Meşruiyetini yitiren Gezi direnişçileri ve yeter artık diyerek ayağa kalkan halk değil bizzat Erdoğanlı AKP hükümetidir.

Dış güçler saçmalığıyla direnişi ve halkın demokratik öfkesini itibarsızlaştırmak isteyen AKP hükümetine söylenecek tek söz bu konunun kendi uzmanlık alanları olduğudur.

Hakikat yalana galebe çalmış; Gezi Parkı kazanmış, halk kazanmış, Türkiye kazanmıştır. Hak ettiğimiz gibi; ağacımıza da, emeğimize de, onurumuza da, özgürlüğümüze de sahip çıkarak, insanca yaşamakta inat etmeye devam edeceğiz.

Yorumlar kapalıdır.