Hükümet cadı avına çıktı!

Gezi Parkı’nda başlayan halk direnişini şiddetle, yalanla, sansürle bastıramayan AKP şimdi de iktidarına karşı sokağa çıkan milyonları polis operasyonları ile tehdit etmeye ve engellemeye çalışıyor. 23 gündür süren direnişte hükümetin kolluk kuvvetlerine verdiği talimatlar sonucu 4 kişi öldü, 7822 kişi yaralandı, 11 kişi gözünü kaybetti, 100 kişi beyin travması yaşadı. Tüm saldırı biçimlerine, taktiklerine devam eden hükümet şimdi ise örgütlü kesimlere yönelik cadı avına çıktı!

Polis, bugün sabah erken saatlerde Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok ilde çok sayıda adrese baskın düzenleyerek yüzlerce insanı gözaltına aldı. Bununla da yetinmeyerek “#duranadam” ve “#durankadın” duyurularıyla yaygınlaşan pasif direniş biçimleri de gözaltı düzeninden nasibini aldı.

İstanbul’da bu sabah 05.00 itibarıyla başlayan polis operasyonlarda, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Özgür Radyo, Etkin Haber Ajansı ve Atılım gazetesinden çok sayıda kişi gözaltına alındı. Ankara’da polis dün gece Kennedy Caddesi’ndeki saldırıları ve Kuğulupark’taki baskınını sabah saatlerinde evlere taşıdı. 26 eve baskın düzenlendi, gözaltılar yapmaya başladı. Çağdaş Hukukçular Derneği’nden edinilen bilgilere göre 5’i Halkevleri üyesi 28 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında ESP, SDP, BDSP, Odak, Halk Cephesi üyeleri de bulunuyor. Ankara’daki baskınlardan birisi de Eğitim-Sen MYK üyesi Betül Öztürk Korkut’un evine gerçekleşti. Korkut’un kardeşi Gülşah Öztürk gözaltına alındı.

Bu arada edinilen bilgiye göre, Vatan Caddesi’ ndeki Emniyet’in önünde otobüslerin içinde gözaltına alınmış insanların tutulduğu, tutuklamadan, savcılığa teslim etmeden ve sorgulamadan hukuksuz biçimde bekletildiği belirtiliyor.

Başbakan Kazlıçeşme konuşmasında, tek tek isim, konum ya da meslek belirterek her kesimden insanı hedef göstermişti. Gezi Parkı direnişçilerine yönelik polis şiddeti sonrasında bile öfkesi dinmeyen, hatta daha fazla artan, korkusunu daha çok saldırarak saklamaya çalışan muktedirin bu konuşması, başlatacağı devlet terörünün ilanıydı. Nitekim SDP’ye yönelik operasyonla başlayan ve pazar gününden bu yana doktorlara, avukatlara, gazetecilere ve binlerce insana yönelik süren gözaltı operasyonları, tutuklama dalgası hukuki dayanaklarından yoksun bir biçimde devam etmektedir. Ancak şu bilinmelidir ki bu sindirme operasyonları, bir kez sokağa çıkmış ve Gezi ya da onlarca parkta, alanda mücadeleye/dayanışmaya tanıklık etmiş kitleleri yıldırmaya yetmeyecektir.

Gözaltılar derhal durdurulmalıdır! Gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır! Gezi Direnişi ile ayaklanan kitleler iktidarın yarattığı bu amansız terörün hesabını soracaktır!

Yorumlar kapalıdır.