Yunanistan’da Taksim rüzgarı

Yunanistan emekçileri Taksim direnişi ve ayağa kalkan Türkiye’yi başından beri alkışlayıp destek verdiler. Türkiye konsolosluğu önünde yaptıkları eylemler, işgal edilip işçileri tarafından yönetilen ERT televizyon kanalından gönderdikleri dayanışma mesajları ve kendi başbakanları Samaras’a dair “Samardogan” afişleri ile Selanik sokaklarını süslemeleri dayanışmanın yalnızca birkaç örneği.

Yunan halkının Türkiye’ye ilgisi kendi halk etkinlikleri içerisinde de yankı buldu. Bu yıl Selanik’te 16.’sı düzenlenen Antifaşist Festival etkinliklerinde Türkiye’ye dair kimi oturumlar ayrıldı. Bizler de gazetemiz İşçi Cephesi olarak dost ve kardeş Yunan devrimci Marksist parti OKDE (Enternasyonalist Komünistler Örgütü) tarafından 6 Temmuz Cumartesi günü gerçekleştirilen oturuma konuşmacı olarak davet edildik.

Gazetemiz yazarlarından Sedat Durel’in konuşmacı olduğu oturuma yaklaşık 150 kadar dinleyici katıldı. İki saat süren oturum sırasında Türkiye’deki direnişin temel dinamikleri, neoliberal politikaların üretici güçler üzerindeki tahribatı, AKP’nin ve Türkiye rejiminin karakteri ve de direnişin enternasyonal boyutu konuşuldu. Durel, direnişin kitleselliğine dair kimi veriler sunduktan sonra, AKP’nin neoliberal politikaların hükümeti olduğunu açıklamak üzere 10 yıllık AKP iktidarının kiteler üzerinde yarattığı tahribata değindi. AKP’nin, neoliberal politikarı hayata geçirmek için yürütmeyi güçlendirmek adına yaptığı dönüşümlerin ise demokratikleşme olarak servis edilmesinin aslında büyük bir yalan olduğu ve hükümetin gün geçtikçe otoriterleşip kitleleri muhafazakarlaştırmayı hedeflediğini ifade etti. AKP’nin bu politikalarının tutmaması ve 31 Mayıs’ta başlayan geniş kitle seferberliğinin karşısında da iki temel görevimizin olduğunu vurguladı.

Konuşmasında Durel, “Mücadelemiz sürecinde OKDE’den bize ulaşan yoldaşlar iki şeyi merak ediyorlardı. Birincisi tüm Türkiyeli yoldaşlarının sağlığı idi, ki bu sorunun bizler üzerindeki yarattığı moral etkiyi asla unutamayacağız. İkincisi ise direnişte işçi sınıfının pozisyonunu anlamaya yönelik sorulardı. Şu anda Türkiye’de pek çok akım yeni bir sosyal hareket arayışlarına girişmiş, işçi sınıfına duydukları inançlarını yitirmişken bizler hala işçi sınıfnın belirleyici güç olduğunu biliyoruz. Seferberlik içerisinde var olan işçilerin neoliberal saldırılar karşısında örgütlenmelerinin olanaklarını yaratacak faaliyetlere girişiyoruz.” dedi. Ayrıca Mısır, Brezilya, Bulgaristan ve Türkiye seferberlikleri ile Yunanistan’daki genel grevler arasındaki bağların da konuşulduğu sunumda, mücadeleyi birleştirmek adına daha güçlü bir koordinasyon ihtiyacına dair de vurgular yapıldı. Durel; “Bugün ortak olan düşmana karşı ortak kampanyalar yürütmek ve temel seferberliklere dair ortak deklarasyonlar hazırlayıp eş zamanlı protestolar gerçekleştirmek bizler için çok acil bir ihtiyaçtır. Bunları yapamazsak kendi ülkemizden düşmanlarımızı def edemeyeceğiz. Düşmanı bir süre kovsak da, bir süre sonra bizden kaçıp size, sonra yeniden bize dönerek daha acımasız şekilde karşımıza çıkacaklar. İşçi sınıfının genel çıkarları için ortak kampanyalar yapmak ve temel doğrular etrafında bir acil dünya programı ortaya koymak! İşte önümüzdeki en somut, en acil görev budur.” diyerek ortak mücadele ve bir enternasyonale duyulan ihtiyaca dair vurgular yaptı.

Katılımcıların sorularının ardından enternasyonal marşının okunuşu ile biten oturumun ardından, ERT işçileri ve OKDE’den yoldaşlarımız ile birlikte nasıl daha güçlü bir koordinasyon oluşturup kendi kanallarını yöneten ERT işçileri için uluslararası desteklerin toplanabileceğini sorguladığımız yoldaşça görüşmeler gerçekleştirdik. Bir başka ilgi odağı ise Yunan öğrencileri tarafından geldi. Yunan öğrencileri ile yapılan görüşmelerde de iki ülke öğrenci hareketinin nasıl koordine edilebileceği sorusuna yanıtlar aranırken deneyimler paylaşılıp somut öneriler de gerçekleştirildi.

Yunan halkı Türkiye’nin haklı direnişinin yanında olduğunu her daim gösteriyor. Yunan devrimci Marksistleri ise, Türkiye’deki seferberliği selamlarken bir devrimci parti inşasına dair yapılan çalışmaları da yoldaşça destekliyorlar.

Yorumlar kapalıdır.