Çağlayan AGS işçileri birleşerek haklarını aldılar!

Biz sınıf bilincine sahip işçiler hep deriz hani, birleşirsek güçlüyüz, diye. Fabrikalarda ya da atölyelerde çalışırken bireysel davranmamalıyız, deriz. Hal böyle iken patronlar tam tersini düşünür. Bir sorunun olursa gel, arkadaşlarınla sorun yaşıyorsan haberim olsun, derler. Sınıf bilinci olmayan insan için bu ikincisi öne çıkar. Patronlar böyle işçileri pek beğenir ve örnek gösterir. Hatta laf taşıyorsa, arkadaşını ispiyon ediyorsa, patron için böyle işçi çok daha makbuldür.

Bunları neden mi anlatıyorum? Şundan!

Biz işçilerin tek sermayesi işgücümüzdür. Biz üretiriz, elbette karşılığını da almak isteriz. Çağlayan Park Sokak’ta AGS adında bir tekstil atölyesi var. 30 civarında işçi çalışıyor. Bir süredir AGS işvereni işçilerin maaşını ödemiyordu. İşçiler de maaşlarını alamadıkları için işi bırakmışlardı. Fakat atölye civarında hep tetikte bekliyorlardı. Patronun makineleri alıp kaçmasını bu şekilde önlediler. Daha sonra bir avukatı maaşlarının ödenebilmesini sağlamak için tuttular.

Hafta içi Çarşamba günü bu işçilerden 10-12 kadarı bir araya geldiler. Bu işçilerin bir kısmı da Suriyeli göçmen işçiler. Çağlayan’ın ana caddesi olan Vatan Caddesi’nde öğle yemeği saatinde bir yürüyüş eylemi yaptılar. AGS Tekstil patronunu protesto ederek deşifre ettiler.

Sizlere “bütün işçiler bu eylemi alkışlarla destekledi” demeyi çok isterdim ama böyle bir şey olmadı. Sebebi sanırım yürüyen işçilerin çoğunun Suriyeli olmasıydı. Hatta birkaç işçi kendi aralarında sinkaflı küfürler ederek, bizim için böyle eylem yapmazlar, diye söyleniyordu. Hâlbuki Çağlayan’da buna bezer eylemler arada bir olur.

Sonuç olarak bu eylem işe yaradı ve avukat atölyedeki makineleri satarak işçilerin alacaklarının hepsini değilse de yüzde yetmişini işçilere dağıttı.

Hep diyoruz, birlikteysek güçlüyüz! Çok doğru, birlikte her şeyiz, tek hiçbir şeyiz!

Yorumlar kapalıdır.