Mesafe’nin 11. sayısı çıktı!

Sosyalist Düşünce Dergisi Mesafe‘nin 11. sayısı, İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (UIT-CI)’in Ağustos’ta gerçekleşen Birleşme Kongresi dosyasıyla çıkmış bulunuyor. 11. sayının sunuş yazısı şu şekilde:

“Program sorunu” on yıllardır Devrimci Marksizm’in gündeminde baş köşeyi işgal ediyor. Bu “sorunun”, biri öznel diğeri nesnel iki ayağı var. Birincisi; devrimci Marksizm’in ve onun dünya partisi olan IV. Enternasyonal’in proletaryanın öncüsünden yalıtılmışlığına bağlı olarak, akımımızın ideolojik-politik mevzilerini savunma anlamında program sorunu. İkincisi ise; proletaryanın devrimci önderlik krizinin derinleşmesine bağlı olarak, kitle seferberliklerinin burjuvazinin dümen suyuna girmesi anlamında program sorunu.

İşte bu tarihsel sorunu aşma yolunda mütevazi ama önemli, uluslararası devrimci Torçkist akım içinde ise tarihsel bir adımı işaretleyen İşçilerin Uluslararası Birliği- Dördüncü Enternasyonal (UIT-CI) Birleşme Kongresi’nin dokümanlarını bir dosya halinde yayınladığımız 11. sayımızla karşınızdayız. Bu sayı baskıya hazırlanırken Ekim devriminin 97. yıldönümünü de geride bırakmış olduk. Günümüzde hâlâ, geliştiği koşullar, görevleri ve sonuçları itibariyle tartışma konusu olmayı sürdüren Ekim devriminin belki de en çok ihmal edilen yönü onun enternasyonalist karakteridir. Bu ihmal elbette basit bir unutkanlık değil. Aksine, başta Sovyet proletaryası olmak üzere, tüm dünya proletaryasını mücadele geleneğinden ve bu geleneğin kılavuzluğundan yoksun bırakan, onu yönsüzleştiren ve bu yolla burjuvazinin denetimine terk eden Stalinizm ve devamcılarının tarihsel ihanetinin bir sonucudur. İç savaşın en kritik evresine tekabül eden savaş komünizmi yıllarında, karşıdevrimle göğüs göğüse çarpışmakta olan Sovyet proletaryasının uluslararası bir savaş partisine duyduğu acil ihtiyacın ürünü olan 3. Enternasyonal, Rusya’da karşıdevrimin askeri ve politik olarak ezilmesini mümkün kılan önderliği de sağlamış oldu.

Bu zaferin verdiği moral ve ilhamla dünya proletaryasının her yerde mücadeleye atılması, 3. Enternasyonal’e muazzam bir prestij sağlayacak ve ne yazık ki aynı prestij, yorgun düşen Sovyet proletaryasının omuzlarında yükselen bürokrasinin de tüm dünyada, başta komünist partiler olmak üzere, tüm işçi örgütlerini denetimi altına almasını kolaylaştıracaktı. Stalinist bürokrasinin, Nazi işgaline karşı kahramanca savaşan Sovyet halklarının seferberliğini ve yaklaşan zaferini denetimi altında tutabilmek, dahası varlığının devamını garanti altına alabilmek için 1943 yılında 3. Enternasyonal’i lağvetmesine giden süreç bu anlamda öğreticidir.

Ekim devriminin gerçek mirasçısı olan Bolşevizm’in, Stalinizm ve devamcılarıyla ayrıştığı üç temel nokta var. Asgari ve azami program ayrımının “Geçiş Programı” mantığıyla aşılması, buna bağlı olarak aşamalı devrim safsatasının yerine sürekli devrim perspektifinin benimsenmesi ve en nihayetinde tek ülkede sosyalizmin inşasının olanaksızlığı. Bu temelde, tüm dünya ölçeğinde sosyalizmin inşasını hedefleyen devrimci bir enternasyonalin inşası. Bu ayrım noktalarının örgütsel bir ifadesi olarak ise bürokratik merkeziyetçilik yerine, demokratik merkeziyetçiliğin savunusu.

150 yılı aşan bir mücadele deneyiminden süzülen bu program anlayışı bugün tüm dünyada 4. Enternasyonal’in yeniden inşası için savaşan devrimcilerin fabrikalarda, mahallelerde taşıdıkları ve yükseltmek için çaba sarf ettikleri devrim ve sosyalizm bayrağının teorik-politik bir ifadesinden başka bir şey değil.

Bu birikimi ileriye taşımak ve gelecek kuşaklara aktarabilmek adına, Troçki’nin devamcılığını üstlendiği Bolşevik-Leninizm iç savaş gibi koşullarda dahi zaferin olmazsa olmaz koşulu olarak gördüğü enternasyonalizmi ve devrimci bir enternasyonalin inşası görevini, bürokrasinin yükseldiği ve sınıf hareketinin geri çekildiği dönemlerde de canı pahasına korumayı ve üstlenmeyi bilmiştir. Sol Muhalefet ve devamcısı Dördüncü Enternasyonal’in tarihi, bu mücadelenin tarihidir.

Bu çerçevede, UIT-CI Birleşme Kongresi’nin dokümanlarına bir giriş niteliği taşıyan “Enternasyonal: Acil bir Zorunluluk” başlıklı makalesinde Muhittin Karkın, bu birleşmenin gerçekleştiği nesnel koşulları ve yayınladığımız dokümanların işlevini ele alıyor. Karkın, “Bu birleşmenin önemi, sadece IV. Enternasyonal’in yeniden inşasında yeni bir adım olmasında değil, ama aynı zamanda dünya ölçeğinde yükselmekte olan sınıf mücadelelerinin itki gücüne işaret etmesinde yatıyor.” tespitinin ardından dünya ekonomik krizinin bir sonucu olarak gerçekleşen seferberliklerin ulusalcı Sol ve sosyalist anlayışlar tarafından nasıl denetim altına alındığını güncel ve tarihsel örneklerden hareketle açımlıyor. Makalede, Dördüncü Enternasyonal’in ve onun temsil ettiği programın bu akımlardan farkı ise şu şekilde dile getiriliyor: “Ama bizim programımız asla basitçe bir ‘ulusal program’ değildir. Zira hiçbir ulusal (ya da çokuluslu) devlet dünya ekonomisinden, üretici güçlerin uluslararası niteliğinden bağımsız ve yalıtık değildir.[…] Dolayısıyla her ülkedeki devrimci Marksist eylem programı, dünya tahliline, uluslararası sınıf mücadelelerinin irdelenmesine ve bölgesel gelişmelerin tanımlanmasına dayanmak durumundadır.”

İşte bu anlayıştan hareketle, “UIT-CI Birleşme Kongresi 2014 Dünya Durumu Üzerine Karar Taslağı” başlığıyla yayınladığımız belge sadece bugünkü devrimci eylemimizin kılavuzu olma işlevini görmüyor. Aynı zamanda, bu programın işçi sınıfına taşındığı ölçüde sınanmasına ve güçlendirilmesine aracı olacak bir bilançonun da ön hazırlığı anlamına geliyor.

Programımız doğrultusunda sınıf mücadelesinin kritik noktalarına müdahale etmek ve seferberlikleri sürekli kılmak amacını güden kampanyalara ve dökümanlara ilişkin karar metinleri de dosyamızın içinde yer alıyor.

Akımımızın tarihsel önderlerinden Nahuel Moreno ve Troçki’nin iki önemli metnini de program sorununa ilişkin tartışmaya tamamlayıcı bir katkı sunması açısından okurlarımızla paylaşıyoruz. Bunlardan ilki, Moreno ile yapılmış söyleşilerin Dünya Partisi’ne ilişkin bölümü. İkincisi ise, daha önce M. Yenice’nin “Devrimci Marksizm’de ‘Geçiş Programı’ Anlayışı” adıyla basılmış kitabının ekler bölümünde yayınlanmıştı. Geçiş Programı’nın yazıldığı sıralarda metnin yazarı Troçki ve Dördüncü Enternasyonal’in ABD seksiyonu Sosyalist İşçi Partisi (SWP) arasındaki tartışmaya ilişkin bazı önemli noktaları vurgulayan metin, aynı zamanda akımımızın program anlayışına ilişkin doyurucu ve tarihsel bir metin olma özelliğini taşıyor.

Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere…

Yorumlar kapalıdır.