Hem ‘kariyer’, hem de kreş istiyoruz!
“Anneler, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir” diye buyurmuş, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu! ‘2015 yılının ilk bebeğini ziyaret’ maksatlı gittiği hastanede, hükümetin kadın düşmanı cümlelerine bir yenisini eklemiş.
Çocuk bakımı ve ev işlerini erkeklerden soyutlayarak, kadınların omzuna yükleyen erkek egemen söyleme ek olarak, bir de çocuk sayısının arttırılması gerektiğinden ve bunu yapan kadınların çalışmaması gerekliliğinden, çalışıyorsa da mesleğini “merkeze almaması” gerekliliğinden bahsediyor, kısacası. Biz, devlet nezdinde ayrımcılığa maruz kalan tüm kadınlar olarak, AKP cenahından gelen bu tür açıklamalara şaşırmıyor olsak da, alışmayı reddediyoruz.
Hatırlatalım, annelik ne bir meslek, ne de bir kariyerdir! Çocuk bakımı, çalışan kadın ve erkeklerin işyerlerinde devletin zorunlu kılması gereken kreşlerle çözülebilecek bir yüktür. Çalışanların çocuklarını bırakabilecekleri kamusal parasız kreşler şarttır.
Elbette Müezzinoğlu’nun açıklamaları, AKP hükümetinin sistematik olarak sürdürdüğü muhafazakâr saldırı politikalarının bir parçası. “En az 3 çocuk” söylemini sürekli vurgulayan Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “kadın-erkek eşitliği fıtrata terstir” açıklaması, bunların sadece ufak bir kısmı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın, kadın cinayetlerinin medyada çok abartıldığından yakınması da, kadın mücadelesinin daha fazla görünür olmasından duydukları rahatsızlığın yansımasından başka bir şey değil.
Kadınlar, esnek ve güvencesiz çalışma şartlarından bunalıp, iş aramaktan vazgeçseler, işsizlik verilerini zora sokmadan evinde çocuklarına annelik etseler, koca-baba-devlet şiddetine karşı çıkmasalar, iktidarı ne de mutlu ederlerdi! Fakat biz ne ‘kariyerimizden’, ne de özgürlüklerimizden vazgeçeceğiz. Esnek değil, güvenceli iş istiyoruz! Ulaşılabilir, ücretsiz ve ana dilde kreş istiyoruz!
Yorumlar kapalıdır.