Cepheler, ittifaklar, eylem birlikleri devrimci politikanın en karmaşık ve tehlikelerle dolu politikalarındandır. Bir yandan ortak amaçlara yönelik olarak devrimci ve sınıf güçlerinin birliğini sağlamak, öte yandan izlenecek politik hattın ve programın proleter ve devrimci karakterini korumak, asgari ortaklıkları bu hat üzerinde tutabilmek; sekter olup devrimci ve demokratik fırsatları kaçırmamak, öte yandan birliğin reformist hayallere yol açmasına izin vermemek… Gündelik politikada bu tip dengeleri sağlamak her zaman mümkün ya da kolay olmuyor. Ne var ki, devrimci bir partinin inşası ve kitlelerin demokratik ve devrimci seferberliklerinin hazırlanması sadece doğrusal inşa çalışmalarıyla olanaklı olmaz, olmamalıdır da. İttifaklar, cepheler ve hatta birleşmeler devrimci partinin el atması, çözümlemesi ve uygulaması gereken sınıf mücadelesi gerçekleridir.
İspanya partimiz Lucha Internacionalista’nın (LI – Enternasyonalist Mücadele) Katalonya özelinde son bir yıldan beri uyguladığı cephe politikası ve bu doğrultuda CUP (Halk Birliği Adayları) ile giriştiği ittifak deneyimi, andığımız birlik politikalarının güçlüğünü ve tehlikelerini bir kez daha ortaya koydu. CUP özelinde güçlükler, sadece ittifak politikasının kendine özgü risklerinden değil, ama aynı zamanda bu örgütün karakterinden de kaynaklanıyordu. CUP yekpare bir parti olmaktan öte, farklı politik akımların birleştiği bir platform örgütü niteliği taşıyor. Ana gövdesini iki örgüt oluşturuyor: Eski Maocu, şimdi sol merkezci, Katalan ulusalcısı ve sosyalist Endevant (İleri) akımı ile ulusalcı reformist Poble Lliure (PL-Özgür Halk) hareketi. İçinde bir de gene ulusalcı, ama bu kez anarşist eğilimli Crida Constituyent (CC-Kurucu Çağırı) yer alıyor. Dolayısıyla CUP bir bütün olarak Katalan ulusalcılarından, ama içinde bölünmüş olarak da sosyalist, reformist ve anarşizan eğilimlerden oluşuyor.
LI’nin CUP’la belediye ve Katalonya özerk bölge seçimlerinden başlayarak işbirliğine gitmesinin başlıca nedeni, Katalonya özelinde burjuva kurumlarının dışında faaliyet gösteren; Katalonya’nın tarihi demokratik sorunu olan kendi kaderini tayin ve bağımsızlık hedeflerine radikal bir biçimde yönelen; özellikle devrimci gençlik kitlelerini harekete geçiren; emekçi yığınların geleneksel sol partilerin ve sendika bürokrasilerinin ötesindeki mücadelelerini destekleyen ve yüreklendiren; monarşi rejimine karşı cumhuriyeti savunan yegâne sol örgüt olmasıydı. Tabii bir de bizzat CUP’un kendisinin LI ve benzeri başka devrimci örgütleri seçimlerde ortaklığa davet etmiş olması. Bu işbirliği, sadece LI’nin programını daha geniş devrimci güçlere ve emekçi halk kesimlerine yaymasını olanaklı kılmaz, aynı zamanda Katalan ve İspanyol burjuvazisine karşı ortak bir cephenin oluşmasına da katkıda bulunabilirdi.
Belediye seçimleri
CUP, yukarda andığımız akımların ağırlıklarıyla orantılı temsilcilerinden oluşan bir Ulusal Komite’si ve onun içinden seçilen bir Politik Sekretaya’sı var (bu organlar neredeyse yarı yarıya Endevant ve PL’lilerden oluşmakta) ve taban örgütleri esas olarak kentlerde, köylerde ve mahallelerde üyelerin, sempatizanların ve nerdeyse isteyen herkesin katılmasıyla oluşan forumlar biçiminde. Öte yandan, 24 Nisan 2015 belediye seçimleri için CUP-PA (CUP-Aktif Halk) adıyla vaftiz edilen bir platform kurulmuş ve burada gerek platformun seçim programı, gerekse kampanya çalışmaları örgütlenmeye başlamıştı. LI, hem platformun genel toplantılarına, hem kampanya faaliyetlerine, hem de CUP’un taban forumlarına aktif olarak katılarak belediyelerde devrimci sol ve emekçi temsilcilerin ağırlık kazanması için var gücüyle çalışmaya koyuldu.
LI’nin ileri sürdüğü programın ana eksenlerini yolsuzluklarla sarsılan belediye kurumlarından geleneksel parti yöneticilerinin uzaklaştırılması, demokratik ve şeffaf yapılanmalarının kurulması, kararlara tabandaki emekçi halkın katılımı, temel belediye hizmetlerindeki (su, elektrik, gaz, taşımacılık, eğitim, vb.) özelleştirmelerin durdurulması ve kamulaştırılması, belediyelerin dış borçlarının ödenmemesi ve yeni kamusal iş alanlarının açılması taleplerinden oluşuyordu. Bu taleplerimiz CUP-PA tabanında genel kabul görmesine karşın ciddi bir sorunla karşılaştık: CUP’un Ulusal Komitesi ve Politik Sekretaryası platformun tabanından yükselen talep ve istekleri büyük oranda yok sayıp, verili kurumların basitçe reformuna ve “araştırılmasına” dayanan bir seçim programında karar kıldı. Dolayısıyla, “hareket” tarzı örgütlenen yapılardaki klasik sorunla karşılaşmıştık: bu yapılar ne denli demokratik ve “forumlara dayalı” işlerlik iddiasına sahip olurlarsa olsunlar, neticede önderlikleri kısa sürede bürokratik deformasyona uğruyordu. Bu dayatma karşısında LI, kabul ve ilan edilen belediye programının sorumluluğunu üstlenemeyeceğini belirterek CUP-PA ittifakından çekildiğini duyurdu. Seçimlerde CUP-PA %7’lik mütevazi oy aldı, ama ilk kez Barcelona belediyesinde 3 üye ile temsil olanağı elde etti; LI seçim ittifakını koruduğu Girona’da belediye meclisine bir üye sokmayı başardı.
Özerk bölge seçimleri
LI’nin CUP ile olan seçim ittifakı çalışmaları belediye ve 27 Eylül’deki özerk bölge seçimleri için aynı anda ama iki ayrı platformda başlamıştı, dolayısıyla LI özerk bölge seçim çalışmalarını bu kez CUP-CC (CUP-Crida Constituyente) adıyla anılan ittifak dâhilinde sürdürmeye devam etti. İttifakın program çalışmaları üç ana eksen üzerinde sürdü: 1) Monarşi rejiminden kopuş, 2) Katalan Cumhuriyeti’nin ilanına yönelik süreç, 3) Kitleler için acil sosyal-ekonomik çözümler programı. Bu eksende LI, CUP-CC içindeki demokratik ulusçular akımına karşı sıkı bir mücadele vermek zorunda kaldı. Demokratik ulusçuların ana tezi, “önce bağımsızlık, sonra sosyal çözümler” doğrultusundaydı ve bu hedeflerine yönelik olarak seçimlerden sonra bağımsızlıkçı burjuva partisinin iktidarını onaylamak gerektiğini ileri sürüyorlardı. LI’nin görüşü ise işçi ve emekçi yığınların seferberliği ve öncülüğü olmadan monarşiden kopuşun ve Katalan Cumhuriyeti’nin ilanının mümkün olamayacağı; burjuvazinin son tahlilde asla İspanya ve AB sermayesinden kopamayacağı, emperyalist ve egemen karakterini yitirmeyeceği biçimindeydi. Bu arada reformist sol İspanya devletinin özerk bölgelerin ötesinde federatif bir yapıya kavuşmasını savunurken, LI (Sovyet örneğinde olduğu gibi) bağımsız cumhuriyetlerin federasyonu tezini ileri sürüyordu. Bu anlamda CUP-CC’nin seçim programının demokratik ulusal ve sosyal dönüşümleri birlikte ele alması ve bağımsızlık yanlısı orta sınıfların ötesinde özellikle emekçi yığınların bu programa kazanılması gerektiğinde ısrar ediyordu.
LI’nin savları ittifakın tabanında (kitlesel katılımlı yerel forumlar) oldukça geniş ilgi uyandırıyor, ama bir yandan da Poble Lliure çevresinde toplanmış demokratik ulusçuların direnciyle karşılaşıyordu. Buna rağmen sonuçta ulusal demokratik ve sosyal-ekonomik taleplerin (AB’den çıkılması, dış borçların ödenmemesi, kamulaştırmalar, tek bir merkez bankasının kurulması; sosyalist, feminist ve ekolojist cumhuriyetçi bir anayasa) dengeli bir biçimde yer aldığı bir program tüm militanların ve aktivistlerin büyük çoğunluğunca kabul edildi. Özerk bölge parlamentosu aday listesinin de tüm militan ve sempatizanların katılacağı ön seçimlerle belirlenmesi kararlaştırıldı. Ama bu kez de yine bir bürokratik manevrayla karşılaşıldı. CUP sekreterliği, listenin ilk beş isminin kendileri tarafından belirleneceğini, geri kalanların ise ön seçimler sonucuna göre sıralanacağını ilan etti. LI bu dayatmayı eleştirmekle birlikte ön seçimlere katıldı ve adayı önemli bir oy oranıyla listenin 14. sırasında yer aldı. 27 Eylül’deki seçimlerde de CUP-CC % 8.21 oyla 135 sandalyeli parlamentoya 10 vekil sokmayı başardı (2011 seçimlerinde sadece 3 temsilcisi seçilmişti). Önemli bir başarıydı bu, ama daha da önemlisi CUP-CC Barcelona çevresindeki “Kızıl Kuşak” diye adlandırılan proleter mahallelerde önemli oy oranları elde etmişti.
İttifakın bu başarısına karşın, içindeki ayrılıklar hızla bir krize dönüşecekti. Zira ortaya CUP-CC’nin anahtar rolü kazandığı bir parlamento aritmetiği çıkmıştı. Ulusalcı burjuvazi ve sosyal demokrasinin ittifakı olan Junts pel Sí (JPS; Evet İçin Birlikte) 62 milletvekiliyle birinci parti olmuştu ama liderleri Artur Mas’ı başkan seçtirmek ve hükümet kurmak için CUP-CC’nin oylarına ihtiyacı vardı. Bu tartışma CUP-CC’yi ortadan ikiye böldü. Pobe Lliure Mas’ın başkanlını onaylamak gerekir derken diğer kesimler (Endevant ve diğer devrimci sol akımlar) böyle bir hükümete evet denemeyeceğini ileri sürüyordu. LI ise bu arada, neoliberal Katalan burjuvazisinin temsilcisi Artur Mas başkanlığında bir hükümetin kurulmasına asla oy verilmemesi gerektiğini söylerken aynı zamanda CUP-CC’nin JPS ile herhangi bir muhtemel hükümet müzakeresine girişmesine de karşıydı. Bu tip müzakerelerin CUP-CC’nin programından tavizler vermesine yol açacağını ve devrimci bir muhalefet imkânını sınırlayacağını söylüyordu.
Buna rağmen birlikte CUP-CC vekilleri üç ay boyunca (Artur Mas’ın başkanlığına karşı çıkmakla birlikte) görüşmelere devam ettiler; kuşkusuz burjuva partiler CUP-CC’nin ekonomik-sosyal programını şiddetle reddediyorlar, sadece bazı ulusal konularda anlaşma yapmak istiyorlardı. Bu arada ulusalcı çevrelerden CUP-CC üzerindeki basınç müthiş derecede artmış ve sanki Katalonya’nın hemen şimdi bağımsız olamamasının suçlusu oymuş gibi gösterilir olmuştu; bu basıncı Poble Lluire sürekli içeri taşımaktaydı. Sonuçta Artur Mas başkanlık adaylığını geri çekti ve kendi yerine yeni bir isim önerdi; ama buna karşılık CUP-CC’den bütün bir iktidar dönemi boyunca hükümeti desteklemesini istedi. Ve CUP-CC önderliği daha fazla dayanamayıp bu öneriyi kabul etti. LI’ye göre CUP-CC devrimci muhalefet olasılığını yitirmiş, Artur Mas’ın başı karşılığında kendi gövdesini feda etmişti.
Nereye…?
Şu anda CUP-CC’nin krizi sürmekle birlikte ittifak henüz parçalanmış veya dağılmış değil. 10 milletvekilinden üçü istifa etmiş olmakla birlikte yerlerini listeden sırasına göre yenileri girmiş durumda. Vekillerin çevresinde kurulan Politik İzleme Konseyi ve yerel birimler önümüzdeki dönemde ne tür politikaların izlenmesi gerektiğini tartışmakta. İlk sınav önümüzdeki haftalarda Junts Pl Sí hükümetinin parlamentoya sunacağı bütçe önerisinde verilecek. LI’nin ve ittifak içindeki sol kanadın önerisi, neoliberal bütçenin kesinlikle reddedilmesi doğrultusunda; sağ kanat ise, yeni hükümetin (burjuvazinin) bağımsızlığa yürüyeceği kanaatiyle, hükümetin düşürülmesinden kaçınılması gerektiğini ileri sürmekte.
LI’nin elbette bütün bu çalışmalardan beklediği, CUP-CC’nin genç devrimci unsurlarının proleter devrimci bir partinin gerekirliğine ve onun emekçi kitlelerin seferberliği içinde inşa edilmesine kazanılması. Bu da kuşkusuz, ittifakın reformist ve sağ kanadıyla güçlü bir mücadeleden, bu mücadelenin bütün militan birimlere yayılmasından ve işçi-emekçi önderlerin ve militanların bu çabaya kazanılmasından geçiyor. Tüm, birlik, ittifak ve cephe politikalarından beklendiği gibi.
Yorumlar kapalıdır.