Metal işçileri yeni yılda daha çok mücadele diyor!

Metal işçileri, geçmiş yıllardan dersler çıkararak ve “mücadele” diyerek yeni bir yıla girecek. 2017, biz işçiler için geçmiş yıllarda olduğu gibi yine açlık, yoksulluk ve sefaletle geleceksiz bir yaşam içerisinde, kuralsız koşullarda çalışma sonucu iş kazaları ve cinayetleri beraberinde getirdi. Sömürü çarkında öğütülmemizin temellerini kötü niyet taşlarıyla döşeyen iktidar, sermayenin değirmenine su taşıyarak musluğu sonuna kadar açtı.

Fabrika patronları, iktidarlarından aldıkları güçle her düzenlemeyi, çok disiplinli ve örgütlü davranarak hayata geçirmiş oldukları sömürü kararlarını daha çok kâr, daha çok sömürü diyerek çalışmış olduğumuz fabrikalarda işçilere dayatıyorlar.

Biz işçilerse patronların dayatmalarına karşı işyerlerimizde kuralsız çalışma koşullarına dönük mücadelemizi her geçen gün daha çok büyütmeye kararlıyız. 2017’de yan yana gelip işyerlerinde komiteler kurarak ANAYASAL hakkımız olan sendikalarda örgütlendiğimizde, patronların birçok saldırısıyla karşılaştık. Bu saldırılarda sendikasız çalışma, işten atılma, düşük ücret, kısacası güvencesiz çalışma tehditleriyle karşı karşıya geldik. Sayısız şiddet, baskı, gözaltı ve barikatlarla da karşı karşıya kalsak bile, patronlara bizim cevabımız, fabrika önlerinde direniş çadırları kurarak eylem yapmak oldu. Kimi fabrikalarda işyeri işgali, kimi yerde ise grevlerle kazansak da, bazen de mahkeme yoluyla çözmeye çalıştık ama en büyük kazanımımız işçilerin birliği ve örgütlülüğü oldu.

Evet, 2018’de de patronların saldırılarının hız kesmeden devam edeceğini metal işçileri olarak biliyoruz. Üç yıl aradan sonra metal patronları MESS ile tekrar masaya oturmaktayız. Her zaman olduğu gibi patronlar açlık sınırının altında, insanca yaşanmayacak bir ücret teklif etmekteler. Biz metal işçilerinin patronların bu örgütlü dayatmalarına cevabı, fabrikalarda işçi örgütlenmelerimiz olacaktır.

Biz işçiler bunu nasıl başaracağımızı biliyoruz. Öncelikle, daha önce kurduğumuz komitelerimize farklı fabrikalarda yenilerini katıp işçi inisiyatiflerini geliştirerek, üyesi olduğumuz sendikalarda görev ve sorumluk alarak ve ayrıca denetleyerek, karşılaşacağımız herhangi bir soruna karşı örgütlü bir şekilde mücadele edeceğiz. Dayatılan toplu sözleşmelere işçilerin dahil olmasını, işçilere sorulmayan hiçbir maddenin kabul edilmemesini, her maddenin işçilerin oylamasına sunulmasını sağlayacak çalışmalar yapıp, güçlü bir karşı çıkışla örgütlenerek saldırıların durdurulabileceğinin farkındayız. Bu sorumlulukla hareket edip, patronların heveslerini kursaklarında bırakmak istiyoruz.

Geçmişimizle gurur duyuyoruz. Geçmiş, bizlere nasıl mücadele edileceğinin yolunu göstermektedir. Sendikaları kapatan, işçi sınıfının örgütlülüğünü parçalayan yasalara karşı panzerlerin, barikatların üzerinden atlayarak o büyük, şanlı 15-16 Haziran direnişinden alıyoruz biz bu gücü.

Biz bu gücü Kavel’lerden, Paşabahçe’lerden, Singer’lerden, tersanelerden, Netaş’lardan, Tariş’lerden alıyoruz.

Zonguldak’ta evlerine bir ekmek daha fazla götürebilmek için özelleştirmelere karşı yerin derinliklerinden mücadele başlatarak başkentin kapısına dayanan yürüyüş ve mücadeleleri sonucunda dönemin hükümetini düşüren, özelleştirmeyi durduran maden işçilerinden alıyoruz.

Bursa’dan başlayıp, insanca yaşamaya yetecek ücret talebiyle fiili greve dönüşüp ülke geneline yayılan şanlı metal işçilerinin eylemlerinden alıyoruz.

OHAL’i ve KHK’ları emekçilere dönük saldırılara çeviren, işten atmalara yasal kılıf bularak kamu emekçilerini ihraç edip, fabrikalarda işçileri sendikalaştıkları için işten atanlara karşı sayısız eylem yaparak hukuksuzluğa boyun eğmeyenlerden alıyoruz.

Biz bu gücü güvenceli iş, güvenceli gelecek diyen; taşeronlaşma yasaklansın, herkese kadro diyen taşeron işçilerinin amansız mücadelesinden alıyoruz.

Dünyanın çeşitli ülkelerinde; Şili, Fransa, Hindistan, Tunus, Arjantin, İspanya ve Yunanistan’da, kısacası dünya sermayesine karşı mücadele eden dünya işçi sınıfından alıyoruz.

Bizleri cesaretlendiren, yaşadığımız coğrafyada ve dünyanın her yerinde işçi sınıfının partisini inşa edenlerden alıyoruz. İşte bizim kendimize güvenimiz, sınıfımıza olan bağlılığımızdandır.

2018 ne kadar çetin geçerse geçsin, MESS’e gereken cevabı vereceğimizi dosta düşmana ilan ediyoruz.

İDP’li Metal İşçileri

Yorumlar kapalıdır.