Sosyalistler ve HDP: Aday olsak da mı olmasak, olmasak da mı olsak?

Veli Saçılık, Candan Badem, Erkan Baş ve Barış Atay’ın HDP’den milletvekili adayları olmaları, sosyalistlerin seçimler ve seçim ittifakları üzerine olan taktiklerini bir kere daha tartışmaya açtı. Bizim bu konuyla ilgili olarak canla başla savunulmasını önerdiğimiz temel olarak üç ilkemiz var:

1.) İşçi sınıfı, her ne kadar çeşitli yalanlarla yabancı sınıf programlarının kuyruğuna eklemlenmeye çağrılıyor olsa da, örgütsel ve politik bağımsızlığını sağlamalı ve korumalı. İşçi sınıfı hareketinin bağımsızlığı, bizim tartışmaya dahi açmayacağımız denli önemli bir şarttır. Emekçiler kendilerini emekçi olmaları üzerinden ifade etmeli ve başka hiçbir sınıfın gündemi onlara dayatılmamalıdır.

2.) HDP, bizim Halk Cephesi olarak adlandırdığımız yapılara uygun bir parti profiline sahiptir. Yani içerisinde işçiler ve emekçilerle birlikte, işverenler ve toprak ağaları da mevcuttur. Sosyalistlerin bu partiden aday olmaları, Türkiye işçi hareketinin bağımsızlığına ket vurmakta; daha da önemlisi devrimci ve bağımsız bir Türkiye işçi hareketinin yaratılmasını erteleyici bir işlev görmektedir. Kürt ve Türk işçilerinin çıkarları, onların patronlarıyla aynı partide yer alarak savunulamaz. Türk sosyalistlerinin görevi “ağabeylik” yaparak Kürt hareketini “sola çekmeye çalışmak” değil, Türkiye’de ciddi ve somut bir alternatif olacak olan bağımsız ve birleşik bir işçi hareketi yaratmaktır.

3.) Türk sosyalistlerinin görevlerinden birisi, elbette ezilen ulus hareketiyle koşulsuz bir şekilde dayanışmaktır. Bu dayanışmanın biçimi EYLEM BİRLİĞİ’dir. Kürt özgürlük hareketiyle demokratik hakların savunulmasında, anadilde eğitimin tesis edilmesinde, kendi kaderini tayin hakkını hayata geçirmede, kürtaj hakkının yasalaştırılmasında, medyaya uygulanan sansürün kaldırılmasında ve benzeri birçok konuda eylem birliği yapılabilir, yapılmalıdır. Ancak eylem birliği ile HALK CEPHESİ’ni birbirlerine karıştırmamak lazım. Eylem birliği spesifik bir gündem üzerine birleşmek ve bayrakları birbirlerine karıştırmamaktır. Halk Cephesi proleter olmayan sınıf unsurlarıyla aynı örgütsel ve programatik zemin üzerinde kaynaşmaktır. Biz ayrı yürümeyi ama beraber vurmayı öneriyoruz.

Son olarak şu ifade edilmelidir: İDP olarak HDP’ye ve Demirtaş’a oy çağrısı yapıyoruz. Buna, HDP’nin siyasal programının burjuvaziye göz kırpan taraflarından dolayı ELEŞTİREL OY diyoruz. Bizim oyumuz HDP’nin tabanındaki Kürtlerin, işçilerin, emekçilerin, yoksulların mücadelesinedir. Onları arkadan bıçaklamaya fırsat arayan Kürt işverenlerine ve toprak ağalarına değil.

Yorumlar kapalıdır.