Salameh Kaileh: Büyük bir Arap devrimcisini kaybettik

Suriye ve Filistin kurtuluş davasıyla özdeşleşmiş devrimci Marksist önder Salamah Kaileh’in (63) uzun zamandır Siyonizm’e ve diktatör Esad’a karşı yürüttüğü kararlılıkla mücadele verdiği hastalığa yenik düşerek, Ürdün’ün Amman kentinde hayata gözlerini yumduğunu üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.

Kaileh 1955 yılında, Filistin’in Birzet kentinde doğmuştu. Eğitimini Bağdat’ta sürdüren Kaileh, Suriye’nin Şam kentinde radikalleşecekti. ‘90’lı yılların 8 yılını Esad ailesinin zindanlarında geçirdi. 2011 yılında Suriye’de devrimci seferberliklere katıldı. 24 Nisan 2012 tarihinde Şam yakınlarındaki evinde tutuklandı  ve evinde çıkan “Filistin’in özgürlüğü için Esad rejimi düşmeli” başlıklı broşür nedeniyle Esad zindanlarında feci şekilde işkenceye uğradı. Daha sonra Ürdün’e sınır dışı edildi.

“Ben kendimi her şeyden önce bir Arap vatandaşı olarak görüyorum.” ifadesini kullanmayı severdi. Zira Arap halklarının emperyalizme ve Siyonizm’e karşı mücadelesinin, bu güçlerin ittifak halinde olduğu Arap burjuvazisine karşı yürütülen mücadeleye kopmaz bir biçimde bağlı olduğuna ilişkin net bir bakış açısı vardı. Özellikle de, Filistin davasının tüm Arap devrimleri süreciyle bağlı ilişkili olduğunu vurguluyordu.

Parlak, bağımsız bir devrimci Marksist’ti. Sovyet bürokrasisinin etkisi altındaki sol ve komünist partilere burjuva milliyetçi önderliklere yönelik eleştirilerinden hiç vaz geçmedi. Ulusal sorun ve Araplar (1989), Hâkim Marksizm’in Eleştirisi (1990), Emperyalizm ve Dünyanın yağmalanması (1992), Ya Sosyalizm Ya Barbarlık (2002) gibi eserlerle imza attı. Suriye’deki devrimci sürecin başından itibaren Suriye Ulusal Kongresi (SUK) saflarında kümelenen burjuva muhalif politikacılardan bağımsız bir çizgiye odaklandı. Kaileh açısından rejimle yüzleşen gençlik ve halk güçlerinin seferberlikleri üzerinde yükselen devrimci sol bir odak inşa etmek yaşamsal bir önem taşıyordu. “Genç kuşak bilgisini Markist literatür ve gerçekliği kavrayabilme arayışı üzerinden geliştirirmeye çalışırken aynı zamanda devrimi zafere ulaştırmak için doğru örgütsel biçimler arayışında.” diyordu bir eserinde Kaileh.

İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal (İUB-DE) olarak kendisini yakından tanımak ve defalarca ve uzun saatler boyunca politik görüş alışverişlerinde bulunma şansına eriştik. Dahası, Suriye, Filistin, Lübnan, Tunus, Türkiye gibi ülkelerden devrimcilerin Suriye emekçilerini sahiplenmek üzere oluşturmaya çalıştığı uluslararası koordinasyon için birlikte çalıştık. Bu çerçevede, 2014 yılında Tunus’ta düzenlenen Dünya Sosyal Forumu’nda ve 2015 Temmuz ayında İstanbul’da gerçekleşen buluşmada birlikte çalıştık.

Binlerce Suriyeli, Filistinli, Ortadoğulu, Kuzey Afrikalı devrimci gencin Salameh Kaileh’in örnek mücadelesini takip edeceğinden ve bizlere bıraktığı bayrağı devralıp dalgalandırmaya devam edeceğinden kuşku duymuyoruz.

Salameh Kaileh, sosyalizme dek daima!

Miguel Sorans, Sosyalist Sol (Arjantin) ve İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal

Yorumlar kapalıdır.