İşçilere küfreden, onlardan nefret eden bir iktidar

“Bu işte bir tezeklik arayacaksın! Şayet bu itler, bitlendik falan diyorsa da üzerlerine biber gazı sıkıp, içlerindeki şeytanı çıkartacaksın! Madem kaşınıyorlar! Madem ‘kaşı beniii, kaşı beniii’ diye debeleniyorlar! Madem bitlendik diye kuduruyorlar! Birilerinin bu itlerin kafasındaki bitleri ayıklayıp içeri tıkması lazım! Yok, benim yetkim bu itlerin bitleriyle sözcüklerle mücadele etmek! Yetkim olsa bu itlerin bitlerini tek tek ayıklar, ezerim… Bu itleri kaşındıran tahta kurularını zevkle ezerim ama yetkim yok… Devlet ne güne duruyor? Hadi bakalım!”

Yeni Akit isimli paçavra hükümet propagandacısı gazete, insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için eyleme geçen 3. Havalimanı işçileri için bunları kaleme aldı.

Üçüncü havalimanı işçilerine, iktidar cephesinden edilen küfürler bunlarla da sınırlı değil. Önce Sabah gazetesinden Hıncal Uluç, sonra da Habertürk gazetesinden Fatih Altaylı yazdıkları köşe yazılarında bu ayaklanmanın “masum” olmadığını, birtakım “dış mihrakların” bu işte bir parmağı olduğunu iddia ettiler.

Neden işçilere hunharca küfrediyorlar? Neden “dış mihrakları”, Erdoğan’ın doğalgaz aldığı İsrail’de, elini sıktığı Trump’ta, borç aldığı Merkel’de değil, işçi sınıfında arıyorlar?

Çünkü korkuyorlar. 16 senelik işçi düşmanı bu düzenin, kendilerinin de nemalandıkları bu sömürü düzeninin işçi-emekçiler tarafından yerle bir edilecek olmasından ölesiye korkuyorlar. Sırtlarını dayadıkları iktidar blokunun, yoksulların haklı isyanlarıyla paramparça olmasından ve işçi düşmanı geçmişleri hakkında hesap vermeleri gerekebileceğinden çekiniyorlar.

AKP ve Başkanlık rejimi temsilcileri, ne kadar halkın dilinden konuşursa konuşsunlar, ne kadar halktan yanaymış gibi gözükmeye çalışırlarsa çalışsınlar, yalan! Onların işçi sınıfımıza bakış açısı, yukarıdaki satırlarda dile getirilen küfürlerde özetlenmektedir. Onlar iktidarlarını ve zenginliklerini, Türkiyeli işçi ve emekçilerin sömürülmesine ve iş cinayetlerinde katledilmesine borçludur.

Yoksa işçilerin “Şantiyede ölmek istemiyoruz” şiarına; işçilerin insanca yaşam koşulları taleplerine, neden bu kadar arsızca saldırsınlar, değil mi?