Korona salgınına karşı plaza ve ofis çalışanlarının acil talepleri

Plaza ve büro işçilerinin mücadele platformu KaçBizeGel, korona salgınına karşı bir acil talepler listesi yayımladı. İşten çıkarmaların ve ücretsiz izin uygulamalarının yasaklanmasını talep eden KaçBizeGel’in açıklamasının tam metni:

Merhaba plaza ve ofis çalışanı,

Bir süredir Türkiye dünya genelinde yaşandığı gibi COVID-19 salgını ile boğuşuyor. Yayılım hızı çok yüksek olan virüs, şimdiden milyonlara bulaştı ve maalesef tablonun her geçen gün daha da ağırlaşması kaygısını yaşıyoruz.

Dünya çapında yaşanan bu çaresizlik ve panik hali aslında sürpriz değil. Zira tüm dünyada esen neo-liberal politikalarla sağlık gibi kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi sonucunda geldiğimiz nokta maalesef burasıdır. Neoliberal politikaların sağlık alanında uygulanmaya devam etmesi halinde, bugün yaşanan ve gelecekte yaşanacak tüm genel sağlık sorunları ve salgınların sonuçlarının daha vahim olacağı da açıktır.

Tam da beklediğimiz gibi, açıklanan yardım paketi ile devlet sermayeye destek verirken; bizleri, “Allah’a” havale etti, üstüne bir de kolonya verdi. Korona virüs salgını karşısında yetkililer yegane çözüm olarak bize “Evde Kalın” diyorlar. Haklılar. Evde kalmak lazım. Lakin kafamızda deli sorular var;

-Doğalgaz, Elektrik ve Su sayaçları takır takır dönmeye devam ederken,
-Kredi kartının son ödeme tarihi yaklaşırken,
-Ev kirasını ödeme günü takvimde hızla görünür hale gelirken,
-Ücretsiz izne çıkarılmak ile işimizi kaybetmek arasında tercih yapmaya zorlanırken,
-Sağlığımız ile ekmek mücadelesi arasında sıkışmışken,
-Geleceğimiz belirsizken ve her gün işten atılma korkusu yaşarken,
-Hala birçoğumuzun işvereni işe gitmemizi talep ederken,
-Hala günde 12 saat çalışmamız gerekirken,
Evde kalmak mümkün mü?

Hayatı eve sığdırmak, sağlığımıza ve geleceğimize sahip çıkmak için Kaç Bize Gel olarak diyoruz ki;

İşten çıkarmalar ve ücretsiz izin uygulaması yasaklansın: Şimdiden salgın nedeniyle işlerin azalması bahane gösterilerek emekçilere ücretsiz izin dayatmasında bulunuluyor veya doğrudan işten çıkarmalara başvuruluyor. Salgın sona erene kadar işten çıkarmalar ve ücretsiz izin uygulamaları yasaklanmalıdır.

Korona virüsü kontrol altına alınana kadar sağlık, güvenlik, gıda ve benzeri kritik sektörlerde çalışmayan tüm çalışanlara ücretli izin verilsin ve çalışanların ücretleri devlet garantisine alınsın: Geçinmek için çalışmak zorunda olan bizlere, ücretlerimizin ödenmesi garanti altına alınmadan “evde kal” demek, “Koronadan” ölme ama sefalete ve yoksulluğa razı ol demektir. Sosyal Devlet ilkesi gereğince çalışanların ücretleri devlet garantisi altına alınmalıdır. Türkiye’nin iktisadi imkânları bunun için yeterlidir. Ancak gerektiğinde büyük şirketlerden veya sermaye sahiplerinden alınmak kaydıyla ek vergiler konulabilir.

Temel kamu hizmetleri ücretsiz hale gelsin: Hijyen koşullarının sağlanması için herkese su, ısınma ve elektrik hizmetleri ücretsiz olmalı, daha önce borç nedeniyle kesilen hizmetler tekrar açılmalıdır.

Tüm sağlık hizmetleri ücretsiz hale getirilsin: Virüs tehdidi geçene kadar tüm özel hastaneleri pandemi hastanesine çevirmek yetmez; tüm özel hastaneler kamu kontrolüne geçmelidir ve buradaki yataklar, hastaların karantina ve yoğun bakım hizmetleri için ücretsiz kullanılmalıdır.

Halka kendi olağanüstü halini uygula demek yetmez. Geç kalmadan güçlü ve etkin sosyal izolasyon için derhal harekete geçilsin: Bu salgın ile başarılı mücadele etmiş Güney Kore ve Almanya örneklerinden de gördüğümüz gibi, salgına karşı en etkili yöntem etkin ve güçlü bir sosyal izolasyondur. Kendi olağanüstü halinizi uygulayın demekle etkin ve güçlü bir sosyal izolasyon yaratılamaz. Bu nedenle daha fazla geç kalınmadan, salgın süresiyle sınırlı olmak üzere, güçlü ve etkin sosyal izolasyon için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Ücretsiz ve yaygın test yapılsın: Salgına karşı başarılı bir mücadele yürütebilmek için, bilim insanlarının yaygın test uygulanması ve test sonucu pozitif çıkanların izolasyon altına alınması yönündeki görüşlerinin devlet tarafından vakit kaybetmeden uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Yaygın ve ücretsiz test hepimizin sağlık hakkı kapsamında ve devletin yükümlülüğündedir.

Tüm kredi ve kira ödemeleri faizsiz olarak durdurulsun: Bu süreçte çoğu işçi ve emekçi ücretsiz izne ayrılmak zorunda kalmış veya işine son verilmişken, geçinmekte zorlanırken, çalışanların gelecek kaygısını azaltmak için sosyal devlet olmanın gereği yerine getirilerek, tüm kredi ve kira ödemeleri faizsiz olarak durdurulmalıdır.

Çalışmak zorunda olan işyerlerinde korona salgılını ile ilgili alınması gereken işçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri işçilerin denetimine bırakılsın: İşverenlerin işyerlerinde gerekli işçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri almakta yetersiz ve isteksiz olduğunu yaşayarak görmekteyiz. Bu nedenle bu salgın esnasında çalışmak zorunda olan işyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri işçilerin denetimine bırakılmalıdır.

Çalışmak zorunda olan işyerlerinde sosyal mesafe sağlanması için herhangi bir ücret kaybı yaşanmadan vardiya sayısı artırılarak, vardiyada aynı anda çalışan işçi sayısı azaltılsın: Salgından korunmak için alınacak ilk tedbir sosyal mesafenin ayarlanmasıdır. İş yerlerinde, özellikle de plaza ve ofislerde, dar alanlarda, çok sıkışık ve yeterli havalandırmadan yoksun bir şekilde çalışmaktayız. Bu koşullarda sosyal mesafe kuralını uygulamak da mümkün değildir. Bu nedenle çalışmak zorunda olan iş yerlerinde sosyal mesafenin sağlanması için, işçilere herhangi bir ücret kaybı yaşatmadan vardiya sayısı artırılmalı ve vardiyada aynı anda çalışan işçi sayısı azaltılmalıdır. Ayrıca, sosyal mesafenin sağlanmasına ilişkin alınacak tedbirler ulaşım servisleri ve yemek alanlarını da
kapsamalıdır.

Sağlık ve çalışma hakkımızın bir parçası olan bu acil talepler, salgın süresince uygulanmalı ve bir an önce hayata geçirilmelidir. Aksi takdirde Korona günlerinde çalışanlar cephesinde yeni bir havadis olmayacaktır.

Geleceğin ve sağlığın için
Birlik ol,
Talep et,
KAÇ BİZE GEL

Yorumlar kapalıdır.