DİSK’ten Sağlık Bakanı’na tepki: “Sağlık Bakanı nasihati bıraksın; Vestel’e, Dardanel’e baksın”

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 8 Ağustos Salı günü saat 12.00’de Manisa’nın Vestel Fabrikası’nda yaşanan insanlık suçunu ve fabrikada çalışan işçiler arasında yayılan virüs kaynaklı yaşanan işçi ölümlerini protesto etmek amacıyla İstanbul Levent’te bulunan Zorlu Holding binası önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Zorlu Holding önünde açılan “Vestel virüs üretiyor, işçilerin hayatı değerlidir” pankartıyla beraber, “Vestel işçisi köle değildir”, “Sağlıklı yaşama hakkımız gasbedilemez” ve “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları atıldı.

Giriş konuşmasına DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu şu sözlerle başladı: “Tükiye’nin en önemli fabrikalarında ve şirketlerinde virüs tüm işçilere hızla yayılıyor. Fakat buna rağmen, bu işyerlerinde işveren tarafından alınan herhangi bir önlem bulunamamaktadır. Patronların kâr hırsıyla beraber hükümet de bu kıyıma sessiz kalmaktadır. Çalışma Bakanı, Sağlık Bakanı ve hükümetin diğer bakanlıklarından, işçilerin üzerine gelen bu devasa tehlikeye dair bir açıklama olmuyor. Buna karşılık Sağlık Bakanı medya kanallarına çıkıp hükümetin sağlık alanındaki başarılarından bahsediyor. Fakat biz burdan onlara sesleniyoruz: Sağlık Bakanı nasihati bıraksın, Dardanel’e, Vestel’e baksın. Patronların ve hükümetin gözünde Vestel işçilerinin bir çamaşır makinesi kadar değeri yoktur.”

“Sağlık Bakanı sosyal medyadan halka nasihat vermenin ötesine geçmiyor”

Sloganlara eşlik ederek “İşçilerin hayatları değerlidir” diyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, basın açıklaması konuşmasında pandemiyle beraber yaşanan gelişmelere, işçilerin içinde olduğu tehlikelere ve hükümetin tedbirsizliğine dikkat çekti. Çerkezoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “ Sermayenin kâr hırsı ve kuralsızlık, Covid-19 salgınının işyerlerinden tüm ülkeye yayılmasına neden oluyor. Para kazanmayı insan hayatının ve halk sağlığının üstünde tutan patronlar, pandemiye rağmen gerekli önlemleri almadan işçi çalıştırmaya devam ediyorlar. Kâr hırsı çalışma koşullarının kötüleşmesine neden oluyor. Fabrikalarda gerekli sağlık ve güvenlik önlemleri olmadan çalışmaya devam eden işçilerin hastalığa yakalandığını, hatta hayatlarını kaybettiklerini öğreniyoruz. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren işyerlerinde ve özellikle Vestel City Fabrikası’nda Covid-19’un işçiler arasında yayıldığı biliniyor. Manisa Tabip Odası’na göre fabrikada 1000’e yakın pozitif vaka bulunuyor. Ancak buna rağmen üretim insafsızca devam ederken ve hatta artarken, ölümler de artıyor.”

Çerkezoğlu, konuşmasının ardından işçilerin aktardığı korkunç uygulamaları sıraladı:

–  İşçiler üretim bandında dip dibe çalışıyorlar. Bu koşullarda salgın fabrikada hızla yayılıyor.

– Bir işçi hasta olduğunda semptom göstermedikçe temasta olduğu işçilere test yapılmıyor, bu işçiler karantinaya alınmıyor. Bantlarda yan yana çalışan işçilerden biri hasta olduğunda yerine yeni işçi gelerek üretim devam ediyor.

– İnsan hayatının önceliği gereği üretimin azaltılması, hatta durdurulması bir yana üretim sürekli olarak arttırılıyor. Buna paralel olarak işçi sayısı da, mesailer de artıyor ve risk büyüyor.

– Salgına karşı önlem almak yerine salgını fırsata çeviren işveren, üretim sırasında yan yana çalışan işçilerin dinlenme molalarını kaldırıyor. Yani yan yana çalışırken geçmeyen ama yan yana dinlenirken bulaşan bir virüs icat ediyor.

– Elbette böylesi bir salgın karşısında sadece maske ile önlem almak yetersizdir; ancak işçiler maskelerin ve hatta kumanyalarının bile yetersiz olduğunu vurguluyorlar.

“Sağlık Bakanı sosyal medyadan halka nasihat vermenin ötesine geçmiyor”

Çerkezoğlu, basın açıklamasını bitirmeden önce şunları söyledi: “Ülkeyi yönetenler ise ‘Ne olursa olsun çarklar dönecek’ politikasının bir devamı olarak Dardanel’de, Vestel’de ve ülkenin dört bir yanındaki fabrikalarda, işyerlerine yayılan salgın karşısında kayıtsız. Onlar da sermaye gibi insan yaşamı pahasına sadece kârları büyütmeyi hedef olarak belirlemiş durumda. Covid-19 bir işçi sınıfı hastalığı halinde hızla yayılırken bu ülkenin Sağlık Bakanı fabrikalarda ve işyerlerinde yaşananlara kayıtsız; sosyal medyadan halka nasihat vermenin ötesine geçmiyor. Ülkeyi yöneten siyasi iktidarı, Sağlık Bakanlığı’nı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı, bu ülkenin tüm değerlerini üreten işçi sınıfının ve halkın sağlığını korumak için sorumluluğa çağırıyoruz!”

Yorumlar kapalıdır.