Pandemi korkusu ile çalışmaya mahkûm edilmek

Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebi ile hepimizin hayatı derinden etkilendi. Hayatını idame ettirebilmek için çalışmak zorunda kalan bizlerin ise bu salgın karşısında işi daha da zordu. Bir yandan salgın artıyor, diğer taraftan hâlâ işe gitmek zorunda bırakılıyoruz. Bu durum biz işçileri tedirgin ediyor.

Ben icra takibi yapan, toplamda elli çalışanı olan bir ofiste çalışmaktayım. Mart ortası gibi evden çalışmaya başladık ve bu süre zarfında kısa çalışma ödeneği alarak yaşamımızı sürdürmeye çalıştık. 15 Haziran itibarıyla ofisten çalışmaya başladık. Aslında salgının bulaşma riski işe gitmek için evden çıktığımız anda başlıyor. İşyerinin servisi yok ve toplu taşıma kullanarak işe gitmem gerekiyor. Herkesin bildiği gibi İstanbul’da toplu taşıma kullanmak başlı başına büyük bir sorun. Kendimizi salgından ne kadar korumaya çalışsak da toplu taşımada bunu başarmak çok zor. Otobüslerde sosyal mesafe kuralına uymak neredeyse imkânsız. Çünkü seferler yetersiz ve işe geç kalma gibi bir seçeneğimiz olamayacağına göre yakaladığımız ilk otobüse binmek zorunda bırakılıyoruz. İnsanlar bir yandan salgın koşullarında işe gitmek zorunda kaldığı için gerginler, diğer taraftan da haklı olarak bu süreçte hastalanmaktan korkuyorlar.

Maalesef bizim işyerinde de bir arkadaşımız Covid-19’a yakalandı. Bunu duyunca panikledik ve patronun bizleri bilgilendirmesini bekledik. Hatta bizi teste yollayacağını düşündük. Evet, bizi teste yönlendirdi fakat kendisi herhangi bir sorumluluk almadan, devlet hastanelerinde test yaptırmamızı istedi. Çalışmaya ara vereceğini düşünmüştük fakat bırakın ara vermeyi, daha test sonuçlarımızın çıkmasını beklemeden çalışmaya devam ettirildik. Çalışanlar olarak bu durumdan rahatsızdık fakat işsizlik korkusuyla pek kimse bu durumu dile getiremiyordu. Devlet hastanesinde test yapmak da çok yorucu ve zor oldu. Çünkü test yaptıracak devlet hastanesi bulmakta bile zorlandık. En sonunda bir hastane bulduk fakat o kadar insan test yaptırmayı bekliyordu ki sıra bize gelene kadar beş saat o ortamda beklemek zorunda kaldık. Test yaptırmak için işyerinizde vaka olması yeterli değildi. Hastalık belirtileri taşımıyor iseniz devlet hastanesi kolay kolay test yaptırmıyor. Cebinizde yeterli bütçeniz var ise özel hastanede yaptırmak zorunda kalıyorsunuz. Fakat bizim bunu verecek bütçemiz yoktu ki şu an birçok işçinin bizlerle aynı durumda olduğunu biliyoruz.

Bu yaşananlardan çıkardığımız sonuç şu ki ücretsiz ve yaygın test yapılmak zorunda. İşyerleri sürekli dezenfekte edilmeli, sosyal mesafe kuralına göre organize edilmeli ve bu önlemlerin hepsinin işçiler tarafından denetlenmesi sağlanmalı. İşyerinde vaka görüldüğü anda en az 14 gün çalışmaya ara verilerek çalışanlar ücretli izne çıkarılmalı.

Yorumlar kapalıdır.