Vestel’de patron kâr etsin; ölen işçinin yeri doldurulur!
Manisa’daki Vestel fabrikasında hükümetin açıkladığı normalleşme sürecinin ardından Covid-19 vakaları gün geçtikçe çoğalıyor ve virüsten hayatını kaybeden işçilerin sayısı artmaya devam ediyor. Fabrikada çalışan bir işçinin aktardığına göre; açıklanan ölüm sayıları gerçekleşenin gerisinde kalıyor.
Manisa’da yaklaşık 20 bin işçinin çalıştığı fabrikada, Covid-19 salgınının yoğunlaştığı dönemde kronik rahatsızlığı olan işçilerin 1752 TL’lik ücretle kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılarak izne çıkartılması ve kısa çalışma ödeneğinden faydalanamayan işçilerin ise 1170 TL’lik ücretle izne çıkartılmasının ardından; salgının normalleşmeye başladığı dönemle beraber kronik rahatsızlığı bulunan işçiler tekrardan fabrikaya çağırıldı. İşçilerin fabrikaya gelmesiyle beraber virüs tüm işçilere bulaşmaya başladı. Özellikle de montaj işleminin yapıldığı ve 12.000’lik bir sayıyla en fazla işçiyi bünyesinde barındıran High End fabrikasında 7 işçinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce işçinin ise tedavi altında olduğu işçiler tarafından belirtiliyor.
Fabrikada çalışan işçiler çalışmaya devam edip virüsten öleceklerini mi, yoksa işten ayrılıp açlıktan öleceklerini mi iktidara soruyorlar
Vestel gibi büyük bir fabrikada çalışan işçilerin virüsü fabrikada kapıp ardından ailelerine, arkadaşlarına ve diğer yakınlarında bulaştırma riskini de belirten işçiler; koca bir şehrin büyük bir tehlike altında olduğunu bildiriyor.
Fabrikada çalışan ve birkaç gün önce ateş, halsizlik ve virüsün diğer belirtilerinden dolayı hastaneye giden ve ardından bütün hastaneler dolu olduğu için eve gönderilen bir işçinin aktardıklarına göre, vakalar 1 Haziran’dan sonra artmaya başladı. Bu dönem tedbirlerin genişletilmesiyle başlayan döneme denk düşüyor. Bununla beraber fabrikada çalışan bir işçi şunları aktardı: “Pandemi süreciyle beraber fabrikada yeterli olmasa bile birtakım önlemler alındı; fakat sonrasında bu önlemler göz ardı edilmeye başlandı ve çalışma saatleri 8 saatten 12 saate çıkarıldı. Elektronik ve beyaz eşya bölümlerinde vakalar hızlı bir şekilde artmaya başladı, bu artıştan sonra ise önlem olarak işçilere çift maske takması söylendi. Virüsün böylesine büyük bir şekilde yayılmasına rağmen fabrikada çalışma devam etti. Fabrika patronunun bizler için önlem olarak gördüğü şey ise; otomatların kaldırılması ve çay-kahve içmek için toplandığımız alanların kullanıma kapatılması oldu. Aslında bu alanların kapatılması virüsün yayılmasını engellemeye yönelik değil aksine işçilerin bir araya gelmesini ve ortak bir şekilde hareket etmesini önlemeye yönelikti.”
Vestel fabrikasında vaka sayılarının artmasının yanında işçi alımlarının da devam ettiğini belirten işçi; “Virüs etkisini neredeyse bütün bölümlerde iyice göstermesine rağmen, bu bölümlere yeni işçiler alınıyor. Halbuki yapılması gereken şey buraların karantina altına alınmış olmasıydı; fakat sermayedarın kâr hırsının önüne hiçbir şey geçemez, işçilerin ölümü bile. Üretim bandından geçen vidalar yüzlerce işçinin elinden geçiyor ve herhangi bir karantina uygulaması da olmadığı için temas oldukça fazla. Fabrikaya gidip-gelme için kullandığımız servislerdeki tekli oturma uygulaması da kaldırıldığı için virüsü kapma riskimiz her geçen gün artıyor.”
Patronlar daha fazla kâr elde edebilmek için salgın koşullarında dahi hiçbir önlem almaksızın çalışma düzenini sürdürmek istiyorlar. Vestel bu durumun çarpıcı örneklerinden birisi. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması için işçiler olarak örgütlü gücümüzü kullanmaktan başka bir seçeneğimiz yok.
Yorumlar kapalıdır.