İDP Gündem Tartışmaları: Ortak taleplerimiz için bir araya gelmeliyiz
Direnişçi işçilerin katılımıyla gerçekleşen İDP Gündem Tartışmaları’nın ikincisi Kod-29, ücretsiz izin, sendika düşmanlığı vb. saldırılar sürerken “Nasıl bir mücadele?” sorusunu odağına aldı. Etkinlikte “Mücadeleyi birleştirmenin temelleri neler olabilir? Bizleri bir araya getirebilecek acil ve ortak taleplerimiz neler olabilir? İktidar, patronlara ‘kalkan’ olup tüm kaynakları onlar için seferber ederken, bizler hangi araçlarla mücadelemizi geliştirebiliriz?” gibi sorular çerçevesinde işçi ve emekçiden yana bir politik hattın inşa olanakları ele alındı.
İşçi Demokrasisi Partisi adına söz alan Görkem Duru, sürecin politik tahlilinde şu unsurlara dikkat çekti: “Biz bu süreci çifte pandemi olarak tarif ediyoruz. Yoksulluk sınırı altında yaşıyoruz, kitlesel işsizlik tehdidi ile karşı karşıyayız ve kamusal sağlık hizmetlerine erişimde ciddi sorunlar var… Öte yandan, iktidarın işverene kalkan olan politikaları sonucu işçilere dönük saldırılar oldukça artmış durumda. Ücretsiz izin ve Kod-29 işten çıkarmaların sözde yasaklandığı bu süreçte işverenin yeni araçları oldu. Üstelik bunu sendikalaşmaya karşı da bir yıldırma politikası olarak kullanıyorlar. Tüm bunlar karşısında ise mücadelelerde ciddi bir artış yaşandığını görüyoruz; çeşitli işyerlerinde çoğunluğu ücretsiz izinler ve Kod-29’a karşı olmak üzere direnişler söz konusu. Yanı sıra belediye grevlerinde görüldüğü gibi insanca yaşayacak ücret talebi öne çıkıyor. Emekçiler krizin faturasının kendilerine yıkılması karşısında bir irade ortaya koyuyorlar.”
Döhler direnişinden Abdurrahim Yenievli, İzmir Büyükşehir Belediyesi direnişinden Serkan İnan, Migros direnişinden Ümit Gürler, PTT direnişinden Ulaş Sandıkçı, Cargill direnişinden Abdullah Saraç ve Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanları Suat Karlıkaya ve Yunus Durdu’nun katılımıyla gerçekleşen tartışma bölümünde ise karşı karşıya kalınan saldırıların ortaklığına ve konu sermaye olduğunda iktidar veya muhalefet fark etmeksizin düzen partilerinin nasıl ortak tutum alabildiğine dikkat çekildi. İşçi sınıfının bağımsız politikaları etrafında şekillenen birlikteliğe ihtiyaç vurgulandı.
Maruz kalınan saldırıların karşısında taleplerin de ortaklaşması, bu ortak talepler etrafında mücadeleyi hem mümkün hem de zorunlu kılıyor. İşten çıkarmaların gerçekten yasaklanması, Kod-29’un kaldırılması, işten çıkarılan işçilerin işe geri alınması başta olmak üzere işçi düşmanı politikalar, kitlesel yoksulluk ve işsizlik karşısında krizin faturasını ödemeyi reddeden bir acil eylem programı etrafında bir araya gelmemiz gerekliliği tartışmanın ortaklaştığı zemin oldu. Ayrıca, 2008 yılında farklı mücadeleler içindeki direnişçi işçiler tarafından kurulan ortak platform gibi deneyimlerin yeniden incelenmesinin bugün ortak araçların yaratılabilmesi noktasında önemli olacağına da işaret edildi.
Ayda bir gerçekleşen İDP Gündem Tartışmaları’nda, güncel gelişmeler ekseninde işçi sınıfının bağımsız politik hattı ve bu hat çerçevesinde bir eylem birliğinin olanakları tartışılmaya devam edecek.
Yorumlar kapalıdır.