Paraguay’da aşı ayaklanması ve kapitalizmin açgözlülüğü

Paraguay’da kötü pandemi yönetimine karşı mart ayında protestolar gerçekleşti. Sağlık emekçileri, öğretmenler, gençler ve işçilerin eylemleri başkent Asunción olmak üzere pek çok kente yayıldı. Kitleler, Mario Abdo Benítez hükümetinin sağlık politikaları, çökmüş durumdaki sağlık sistemi ve yetersiz aşı nedeniyle öfkeli. Bu öfkenin arka planında, pandemiyle ağırlaşan ekonomik kriz koşulları ve yolsuzluklar da yatıyor. Sağlık çalışanları ve sendikalar tarafından eleştirilen Sağlık Bakanı Julio Mazzoleni mart ayının başında istifa etmişti. Ancak bu istifa “aşı” protestolarının son bulmasını sağlamadı, çünkü kitleler tek sorumlunun sağlık bakanı olmadığının bilincinde ve devlet başkanı dahil tüm hükümetin istifasını istiyor.

Covid-19 aşılarına adil erişim sağlamayı amaçlayan, BM ve DSÖ destekli COVAX (Kovid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı) programına göre Paraguay, salgının hızla ilerlemesine rağmen, program kapsamında vaat edilen dozun ancak 36 binini yeni alabildi. Bu program; Covid-19 aşısı üreten bazı şirketlerin programa dahil olması, zengin ülkelerin aşının üretimi için fon sağlaması veya bağış yapması ve üretilen aşıların yoksul ülkelere ulaştırılması şeklinde bir sistem izliyor. Program, 2 milyar doz aşıyı 2021 yılının sonuna kadar dağıtmayı planlıyor. Yani program dahilinde aşı bekleyen ülkelerin hiçbiri, ihtiyaç duyduğu miktarda dozu henüz alamadı.

Türkiye’nin bağışçı veya alıcı olarak dahil olmamasından dolayı COVAX burada pek gündem olmadı, ancak kapitalistler bu girişimi pandemiyle adil mücadelenin bir aracı olarak göstermeye ve bununla övünmeye çoktan başladılar. Boris Johnson, İngiltere’deki aşılama başarısını kendi deyişiyle “açgözlülük ve kapitalizm”e bağlarken İçişleri Bakanı Priti Patel, COVAX programına sundukları katkıyla böbürleniyordu. Ancak bu çok övünülen COVAX gibi kısmi uygulamalar; İngiltere en çok aşı siparişi veren ülkelerden biriyken Paraguay’da 100 kişiye bir doz aşı bile düşmemesindeki ya da Filistin aşıdan tıbbi donanıma kadar erişim engelleriyle karşılaşırken İsrail’in ihtiyacından fazla aşı alabilmesindeki eşitsizliğe asla çözüm üretmiyor.

Yoksul ülkeler, aşıya ulaşmak için COVAX gibi girişimlere ve kapitalist ülkelerin “yardımseverliğine” ve dolayısıyla belirsizliğe mahkûm edilmiş durumda. Bu tablo bile, neden aşı patentlerinin kâr peşindeki çokuluslu şirketlerin tekelinden çıkarılması gerektiğini anlatıyor. Patent hakları, aşıların kitlesel ve hızlı üretimi önündeki en büyük engel. Bu nedenle Covid-19 aşıları ve ilaçlarının tıbbi patentlere tabi olmaması, tüm dünya ülkeleri için parasız kitlesel aşı üretimi ve dağıtımına yönelik ortak bir plan geliştirilmesi gerekmekte. Aşının nerede olduğunu sorduğumuz şu günlerde, Paraguaylı emekçilerin kitlesel ve ücretsiz aşı talepleri kadar öfkelerini de paylaşıyoruz.

Yorumlar kapalıdır.