Bel Karper grevinden mektup: Devrim ya ruhundadır ya da hiçbir yerde…

Hepimiz günlük hayatımızı devam ettirmek için bir işte çalışıyoruz. Başarılı olmak için çok çaba sarf ediyoruz. İnsan, amacına ulaşmak için çaba sarf eder, emek verirse başaramayacağı iş yoktur. Bizlerin de kendi geleceğimiz ve çocuklarımızın geleceği için emek vermemiz gerekiyordu. Yaşam şartları çok zor, geçim sıkıntısı had safhada. Hal böyleyken tırnaklarınla kazıyarak verdiğin emeğin karşılığını alamamak bir insana yapılabilecek en büyük eziyetlerden birisi.

Biz bu durumdan çıkabilmek için Tekgıda-İş Sendikası ile birleşip bir yol aramaya başladık. 17 Mayıs 2021 tarihinde greve çıkarak hayatımızın geri kalan kısmında gururla anlatabileceğimiz bir hikâyeye sahip olduk.

Bizden önce bu yoldan geçen insanların bize anlattığı “GREV BİR OKULDUR” sözünü yaşayarak öğrendik. Grev, buradaki tüm işçilere korkmamayı, hakkı için mücadele etmeyi öğretti. Tüm ülkenin her kültürünün bir arada yaşayabileceğini, her görüşten insanın ortak bir amaç uğrunda tek bir hedef etrafında toplanabileceğini, hangi dili konuşur hangi dinden olursa olsun ortak bir amaçla aynı yönde yürüyebileceğini öğretti.

Bizim Tekgıda-İş Sendikası’na üye olmaktan ve onların rehberliğinde hakkımızı aramaktan başka çaremiz kalmamıştı. İşveren için işçinin verdiği emek anlamsızdır. Siz ne yaparsanız yapın onların amacı günün sonunda kasayı doldurmaktır.

Bunu tüm işçi sınıfı öğrendiğinde “ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK!” Ya ruhunuzda bunu hissedersiniz ya da hiç olur, yok olursunuz.

Bel Karper Grevcileri, Seval Batı ve Turgay Çamlıbel

Yorumlar kapalıdır.