Dünyada işçilerin gündemi yine ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluk

Pandemiyle birlikte ağırlaşan ekonomik krize, neoliberal rejimlere ve işçi düşmanı patronlara karşı dünyanın dört bir yanında işçiler güvenceli iş ve insan onuruna yaraşır bir yaşam için mücadeleye devam ediyor.

İran’da diktatörlüğe karşı süregelen isyan dalgasının son örneği öğretmenlerin eylemi oldu. Kapitalist molla rejiminin baskısı altındaki öğretmenler, yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte talepleri için sokağa çıktılar. Çoğu yoksulluk sınırının altında maaş alan öğretmenler; ekonomik kriz ve enflasyon karşısında eriyen çalışan ve emekli maaşlarının düzenlenmesini, ödenmeyen maaşların ödenmesini ve ayrıca protestolara katıldığı için tutuklanan öğretmenlerin serbest bırakılmasını talep ediyorlar.

Ekvador’da 15 Eylül günü Devlet Başkanı Guillermo Lasso hükümetine karşı ülke genelinde eylemler düzenlendi. Eylemlerde yakıt fiyatlarındaki artış, bütçe kesintileri ve özelleştirmeler protesto edildi. 2019’da bir önceki Devlet Başkanı Lenin Moreno’nun IMF ile anlaşarak dayattığı kemer sıkma uygulamalarına karşı bir halk ayaklanması yaşanmıştı ve kitle seferberliği, hükümete geri adım attırmayı başarmıştı. Ekvador halkı direnmeye devam ediyor.

Brezilya’da 23 Eylül’de evsiz işçiler Sao Paulo Menkul Kıymetler Borsası’nı işgal ederek hayat pahalılığını protesto ettiler. 2019 yılından beri kitleler, aşırı sağcı Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’ya karşı seferberlik içerisinde. Bolsonaro hükümeti eğitim ve sağlık bütçesinde kesintiler ve işten çıkarmalarla ekonomik krizin işçiler üstündeki etkisini derinleştirmiş; kötü pandemi yönetimiyle yoksul emekçileri açlık ve ölüm ikilemi arasında bırakmıştı. Brezilya’da 16 milyondan fazla insan açlık sınırının altında yaşarken, pandemi döneminde 42 yeni milyarder ortaya çıkması, halkın öfkesinin sebeplerini açıklar nitelikte.

Dominik Cumhuriyeti’nde 19 Eylül’de düzenlenen kitlesel yürüyüşün hedefinde, Monte Plata bölgesinde doğayı ve yaşam alanlarını talan eden maden şirketi ve şirketle işbirliği yapan hükümet vardı. Türkiye’de Kaz Dağları’na çöken Alamos Gold gibi Kanada merkezli olan Barrick Gold şirketinin bölgedeki madencilik faaliyetini genişletme girişimlerine karşı halk uzun süredir direniş göstermekte. Direniş; işçiler, öğrenciler, köylüler, kadınlar ve LGBTİ+’lar gibi farklı kesimleri bir araya getiriyor. Dolayısıyla temel yaşam giderlerinin ucuzlaması, kürtajın yasallaşıp suç olmaktan çıkarılması, köylülere su ve toprak hakkı, yolsuzluğa ve cezasızlığa son verilmesi, ırkçılıkla ve LGBTİ+fobiyle mücadele gibi talepler, 19 Eylül’deki kitlesel yürüyüşte olduğu gibi pek çok eylemde yükseltiliyor.

Yorumlar kapalıdır.