Hindistan’da çiftçilerin direnişi hükümete geri adım attırdı

Hindistan başbakanı Narendra Modi 19 Kasım’da tarım işçilerinin bir yılı aşkın süredir protesto ettiği yasaları geri çekeceğini açıkladı ve protesto amacıyla kamp kuran çiftçilere evlerine geri dönme çağrısı yaptı. Tarım reformu olarak geçen söz konusu yasalar geçen yıl eylül ayında dayatılmıştı ve Modi, bu üç yeni yasanın tarımı modernleştirmenin yanı sıra çiftçilerin gelirini artıracağını ve onlara piyasada yeni olanaklar sağlayacağını iddia etmişti. Halbuki bu yasalar tarım sektöründeki pazar ve fiyat kontrolünü yıkmak, devlet denetimi ve desteğini ortadan kaldırmak, çoğunun toprağı bile olmayan tarım emekçilerini dev tekellerle rekabete itmek ve büyük şirketlerin daha fazla kâr elde etmesi anlamına geliyordu. Böylece Modi’ye yasaları iptal ederek geri adım attıracak en uzun soluklu çiftçi ayaklanması gerçekleşti. Bu süreçte çiftçiler kitlesel grevler ve mitingler de düzenledi. Çiftçilerin direnişi, ülkedeki gençlik ve kadın örgütleri dahil çeşitli sektörlerden de büyük destek gördü.

Geçen yıl 26 Kasım’da ülkenin dört bir yanından on binlerce çiftçi Yeni Delhi’ye yürümüş, polisin engeliyle karşılaşınca şehrin etrafında kamp kurmuştu. Modi, “eve dönün” çağrısını çiftçilerin neredeyse bir yıldır yaşamak zorunda kaldıkları bu kamplar için yaptı. Hükümetin bu geri adımının yaklaşan seçimlere dönük göz boyama amaçlı bir hamle olabileceği konusunda temkinli olan çiftçiler Modi sözünü tutana ve 29 Kasım’da karar parlamentoda onaylanana kadar kamplarda kalmaya devam ederek eylemlerini sürdürdüler.

Hindistanlı emekçiler, tarım yasalarının geri çekilmesini tarihi bir zafer olarak değerlendiriyor. Ancak çiftçilerin ısrarcı olduğu başka talepler de var: Protestolara katıldığı için suçlanan çiftçilerin hakkındaki davaların düşürülmesi; protestolar sırasında hayatını kaybeden yaklaşık 700 (sendikaların verilerine göre) çiftçinin yakınlarına tazminat ödenmesi; İçişleri Bakanı Ajay Mishra’nın, oğlu protestolarda dört çiftçinin ölümünden ve onlarcasının yaralanmasından sorumlu tutulduğu için görevi bırakması; tüm ekinler için asgari destek fiyatının (Hindistan’da çiftçinin korunması amacıyla merkezi hükümet tarafından belirlenen asgari fiyat güvencesi) yasal olarak garanti altına alınması.

Hindistan nüfusunun neredeyse yarısı tarım ile geçinirken tohum, gübre ve yakıt fiyatlarındaki artışla beraber işçi düşmanı politikalar da tarım emekçilerinin belini büküyor. Emekçiler borç, yoksulluk, hastalık gibi nedenlerle intihar ediyorlar. Özellikle çiftçi intiharları Hindistan’da çok yaygın bir olgu haline gelmiş durumda. Resmi verilere göre 1995-2015 yılları arasında 300 bini aşkın çiftçi intihara teşebbüs etti. Modi’nin partisi BJP’nin seçim vaadi olarak çiftçilerin gelirini ikiye katlayacağını taahhüt ettiği 2019 yılında intihara teşebbüs eden çiftçi ve tarım işçisi sayısı 10 bin civarındaydı. Bu çaresizliğe, açlığa, yoksulluğa ve aynı zamanda aşırı sağcı Modi hükümetine karşı direnen Hindistanlı emekçiler ve sendikalar şimdi de tüm işçi düşmanı yasaların lağvedilmesi için mücadeleyi sürdürecekler.

Yorumlar kapalıdır.